şeker abla ile lgbti soru cevap ve tavsiye köşesi

13 Entry Daha
“sevgili şeker abla;
ablacığım 2016da 39 yaşında olacak belli bir kariyeri fena olmayan bir hayata sahip biriyim. bu yaşıma kadar hep yaşıtlarım ya da benden büyük insanlarla beraber oldum. sevgili yada sevgili adayı olarak. fakat artık kendi yaşıtım yada bana yakın yaştaki insanların yaşlı sınıfına girdiğini yani aslında yaşlandığını yeni anlıyorum. en son kendi bankamdan biri ile ciddi bir yakınlaşma yaşadık... sağlam bir temel olması için olaya sex değil ilişki gözü ile baktık ama şunu anladım kendimden çok küçüklerle anlaşamıyorum ciddi anlamda sanki kuşak farkı var aramızda... burada da o çıktı ortaya ve ileride daha fazla üzülmemek adına ilişki olmamasına karar verdik... ne yapmalıyım ablacığım gençlerle hiç anlaşamayacakmıyım?
sevgiyle öperim ellerinden...”

(bankacibear, 28/11/2015 12:51)

sevgili yavrum,

öncelikle insanın kendini hissettiği yaşta olduğuna inanan, rakamsal değerin çok da önemli olmadığını düşünen biriyim. ayrıca her yaşın da kendi cazibesi vardır, olmasaydı bu yaşına kadar kendinden büyüklerle beraber olmazdın. kendine yakın yaştaki insanların artık yaşlı sınıfına girdiğini yazmışsın. sadece rakamsal ilerlemeden dolayı bu yargıya varmadığını umuyorum, o yaş grubuna gelmiş kişilerin çoğunluğunun davranışlarının ve hayata bakış biçimlerinin sana hitap etmediğini hisettiğin yönünde bir genelleme yaptığını düşünüyorum, bu da makul ve mümkün bir durum. gerçi bana sorarsan 40'lı yaşlar altın yıllardır, hayatın optimum noktasıdır. hem hayata dair hırsların yerini kendini anlamaya bıraktığı, hem de hayat mücadelesinde yeterince tecrübe yaşanıp temkinli, sakin ve ne istediğini bilen bir noktaya ulaşıldığı yaşlardır. gerçi tabii kişisine göre değişir elbette bu ama ekseriyette böyle. gençlere bu yaş grubunun çekici gelmesinin nedeni de bu saydığım nedenler oluyor genelde. bazen genç yaşında kendini yolunu kaybetmiş hisseden kişiler, kendilerine bu dünyada biraz da rehberlik edebilecek, kendilerini yanlarında sakin ve güvende hissedebilecekleri yaşça büyük kişilerde buluyor mutluluğu. sen de zamanında kendinden büyüklerle olduğunda, sana neyin çekici geldiğini bir düşün istersen. eşcinsel dünyasının belli bir kesiminde gençlik kültürünün fetiş derecesinde yüceltildiğinin farkındayım yavrum fakat bunun bir pazarlama ürünü olduğunu düşünüyorum, herkesin gençlerden hoşlanması gerekir diye bir kaide yok, belli bir yaşın altındaki kişileri tercih etmeyenler var. bu nedenle illa kendinden gençlerle olmak zorunda hissetme.

ilişkine gelecek olursak, anladığım kadarıyla kendinden yaşca bir hayli küçük, mesela 20'li yaşlarının ortasında birisiyle beraberliğin olmuş. eşcinseller arasında çok da nadir görülen bir durum değil bu biliyorsun evladım. hatta eşcinsellerin en sevdiğim yanı sanırım böyle yaş, sosyal statü, kültür farkı gibi genelde toplum tarafından insanlara zorlanan kıstasların ilişkilerinde önemini yitirmesi, sevdiklerini seçerken daha özgür davranabilmeleri herhalde. öte yandan kuşak çatışması durumu da hiç olmayan birşey değil. sadece aradaki yaş farkının getirdiği bazı anlayış, hayata bakış, zevk farklılıkları olabilir ve bunlar çok normal. yine de temel belirleyici faktörün yaştan ziyade karakter meselesi olduğunu düşünürüm ben. gayet sakin yaradılışlı, daha olgun muhabbet etmesini seven gençler olduğu gibi, daha zevkine, eğlencesine düşkün, gününü gün etmeyi seven orta yaşlı insanlar da var, bu nedenle ilişkiler konusunda daha ziyade karakter uyumu aramak lazım derim. tam olarak ilişkindeki sorun neydi yazmamışsın, o nedenle neyin ters gitmiş olabileceğini kesin söylemeyeceğim yavrum ama demek istediğim sorun yaş farkından kaynaklanmıyor olabileceği gibi, belki de sen gereksiz yere kendini gençlerle beraber olmak zorunda hissediyor da olabilirsin. eğer yaş farkının senin için bir problem teşkil ettiğini düşünüyorsan, bunu da görmüş oldun, bundan sonraki adımlarını ona göre atarsın.

bir de “sağlam bir temel olması için olaya sex değil ilişki gözü ile baktık” diye yazmışsın. bununla tam olarak neyi kastettiğini bilemiyorum fakat kısaca şunu söylemek isterim, cinsellik çoğu durumda bir ilişkinin olmazsa olmaz parçası ve partnerine sevgini göstermenin en güzel yollarından birisi. ilişkimiz sağlam olsun, ciddi olsun deyip işin cinsellik boyutunu önemsiz veya çok sonraları gelmesi gereken bir şey olarak da ele almayın. bilakis cinsellik iki insanı birbirine daha çok yaklaştıran, aralarındaki bağı sağlamlaştıran, hatta kimi durumlarda sorunları bile çözme, arayı yumuşatma gücüne sahip bir etken. bu nedenle cinsellik eşcinsel dünyasında maalesef ayağa düşmüş, biz ciddi bir şey yaşayacaksak bunu baştan cinsel arzular temelinden uzakta tutalım diye bir yanılgıya düşmemenizi tavsiye ederim yavrum, bu sadece işleri daha da zorlaştırır. uyumlu ve sevgi dolu bir cinsellik üzerine bir ilişkiyi daha kolay inşaa edersiniz. umarım birazcık da olsun yardımcı olabilmişimdir. gözlerinden öpüyorum.
12 Entry Daha