seksenler dizisi

sadece ilk sezonlarını izlediğim sonra da bozmaya başladığını fark edip hiç tadını kaçırmamak için bıraktığım dizi. çocukluğumda tekraralarıyla hiç eksik olmazdı televizyonumuzda ve ben izlediğim kadarıyla çok severdim. özellikle sağ-sol kavgalarında sol açık nevzat’ın ve seçil’in eşitlikçi laflarını dinledikçe erken yaştan tarafımı fark etmemi sağlamıştı.

karakterlerden özellikle rıza başkomiser, nevzat, seçil ve ergun plakı severdim. ergun plak’ın o renkli gömleklerini gördükçe de içim açılır, özenirdim o havasına. yalnız şunu da söylemek isterim ki dizi boyunca o dağ ayısı ahmet ve gülden’in ilişkisine odaklanılmasını sevmezdim; benim shiplerim ergun ve nazlı , çağatay ve seçil, bir de alper ve nevzat’tı ( evet kendileri ilk gay shipimdi ) ahmet ve gülden’in screen time’ın çoğunu almaları gibi onlar dışında hiçbir çiftin mutlu sonu olmaması da canımı sıkan unsurlardandı.

onun dışında genel olarak başarılı bulduğum bir yapım. özellikle seksenleri görmemiş jenerasyon için o dönem hakkında bi fikir edinmek için güzel bir araç bana kalırsa.
seksenleri gormus bir jenerasyon icin tiyatro tadinda olan dizi. izlemek istesem de sarmamisti.