şimdi anlatınca komik olmadı ama o an çok komikti anı

kimi zaman '' yaa bu mal anlamadı gülmüyo'' gibi düşündürürken, kimi zaman da '' aslında o kadar komik değilmiş. biz neden güldük ki o zaman buna.'' diye düşündürür. sonuç her ne olursa olsun bu cümleyi kurduğunuzda evet sıçmışsınızdır.
dersanede ders dinliyorduk. ders coğrafya işte, ama dersin hocası dersanenin en sert mizacli adaminin dersi,prensipli idealist öğretmen. konusmayida pek beceremeyen bir adam kirik turkcesi var. atmosferi anlatirken pilot yerine kulot demişti -kulotta degil tam olarak'qilod'. sonra yanimdaki kiz aradasimla biranda gozgoze geldik lan gercekten kulot mu dedi bakisi attik. sonra ayni anda gulmeye basladik. -evet sıkıntıdan buna güldük- ben gulmeye baslayinca zaten ortamdaki desibel kaynagi oldugumdan mutevellit hocadan cok pis ayar yedik. geldi suratimiza agindan fiskiran tukuruklerle ayar cekti. tabi ben hala guluyorum, cit cikarirsan dersten yolluycam dedi,kafami koyup dersin sonuna kadar gulmeye devam ettim. bu da boyle oan komikti ama simdi anlatinca komik olmayan animdi.
iste ilk okuldaydim beden dersinden sonra ayakkabilarimi posete koymustum-koydugumu sanmistim-. sonraki tenefus sinifta bir ayakkabiyla futbol oynuyolardi ama benim ayakkabimdan sinifta 3 tane oldugundan hic ustume bile alinmamistim ayakkabiyi. sonra bir kontrol edesim tuttu benim mi la o diye. baktim benim ayakkabi deplasmanda gercekten. bozuntuya vermemek icin maca girip ayakkabiyi kendi sirama sutladim. sonra oyun bitti hadi altin ayakkabiyi ben kazandim diye igrenc bi espiri yapmistim. macin hararetiyle herkes atarli bakiyordu oyuna sictigim icin. tipler cok komik geldi ve delirene kadar gulmeye basladim ve bitek ben guluyorum herkes sessiz. "ya sen manyakmisin leoparsiz burjuva,cattik abi manyaga" ve kapanis.
tam olarak şu durumdur:

geçen gün bi arkadaş anlattı, çok hoşuma gitti. bi laz fıkrası anlattı. laz hep diyomuş ki çevresine, “ben bak hastayım, ben hastayım, ben hastayım” diyomuş, kimse dinlemiyomuş kendisini. “ben hastayım, ben ölücem, bana bakın” filan. sonra demiş, “ben ölürsem mezar taşıma böyle yazın” demiş. mezar taşına yazmışlar: demiş ben hastayım dedim dedim bana inanmadınız, bak noldu şimdi?
hı hı hı?. ha? yani, bizim lazın mezar taşında öyle yazıyomuş. ben hastayım dedim dedim bana inanmadınız nooldu şimdi? gördünüz mü?


aslında çok gergin bir andır.

siz başlarsınız hikayenizi anlatmanıza. genellikle hikaye uzadıkça uzar. başladığınızda dinlemeyenler bile pür dikkat sizi dinler. sonra kendi içinizde bir hassiktir anı yaşarsınız. aslında hikayenin komik olmadığının farkına varıştır o. başladığınızdaki heyecandan, şevkten eser kalmamıştır artık. genellikle sönük bitirirsiniz hikayenizi. bazen de grubun içinde bir baba yiğit çıkar, esprinizin patladığını görünce konuyu değiştiriverir. sevin o baba yiğitleri, bağrınıza basın.