gizli bir narsistlikten mi gelir bilmiyorum ama ne zaman beğendiğin tipi tarif et deseler aşağı yukarı kendimi tarif ettiğimi fark ediyorum. hem görüntü olarak hem karakter olarak.
şu dönemde böyle başlıklar görmek çok üzücü. türk ve kürtlerin arasında gerginlik görmekten mutlu olanların yazabilecekleri başlıklar bunlar sadece.
b9b06
şurdaki insanların söylediklerini dinleyip biraz anlamaya çalışsa herkes aslında ortada bir çatışma olmaması gerektiğini, var olan sorunların da el ele çözülebileceğini anlar diye düşünüyorum.
bana öyle geliyor ki en olası senaryo hdp'nin güvenoyunu almış bir chp-mhp azınlık hükümetidir. partilerin hepsi akp'yle koalisyon yapmayız dedi. mhp de hdp'yle aynı koalisyonda olmak istemeyeceğine göre chp-mhp-hdp imkansız. mhp olası bir chp-hdp azınlık hükümetine güvenoyu vermez. ama bazı konularda anlaşırlarsa hdp'nin chp-mhp koalisyonuna onay verip güzel güzel muhalefet olarak mecliste devam edebileceğini düşünüyorum. bu durumda da akp ana muhalefet konumuna geliyor.
terörist denmesine alınan herhangi bir partiliden farkı yoktur.
ya bunu algılamak çok zor ya da siz bu medyanın bu eğitim sisteminin bize öğrettiklerinin dışına bir kere bile bakmamışsınız. 7 haziran 2015 seçim sonuçlarında meclise girip de geçmişte eline kan bulaşmamış bir parti söyleyin bana. terör her yerde terör. sen devlet olmanın getirdiği rahatlıkla katliamlarını yaparsan ancak tarihi modifiye edip kendini akladığını zannedersin. dersim'i, madımak'ı, sayısız faili meçhulları, köy bombalamaları, ermeni soykırımını, gezi'de öldürülenleri sahiplenip devlet büyük mantığıyla düşünürsen evet terörist olan pkkdır.
kürt hareketi ortada hiçbir şey yokken ortaya çıkmadı. yıllar süren baskının ve hiçe sayılmanın sonucu olarak doğdu. pkk da bu baskının devlet terörüyle pekiştirilmesinin bir ürünü. evet bu ülkede çok can aldı, masumları öldürdü. pkk'nın yaptığı şey de terördü. ama sadece bunu görüp bu terörü başlatan sebepleri yok saymak en hafif tabiriyle saflıktır.
yani sen chp'nin mhp'nin ya da akp'nin de geçmişine baksan terörü görebilirsin. ama yıllardır duyduğun manipülasyonlu bilgilerle kendi algını kemikleştirmişsin ve onun dışına bakmaktan acizsin. bu noktada önemli olan hdp'nin şimdi barışı savunması, geçmişteki gerçeklerle yüzleşmek istemesi ve devlet terörünü ilkeleştirmiş sistem partilerine en zıt parti olması. ben hdp'yi bu yüzden savunabiliyorum. sen kendi partinin yıllar önce yaptığı ve asla yüzleşmeye yeltenmediği terörü nasıl savunacaksın?
bu seçimlerin lgbti'lerin gücüyle kazanıldığını söylemenin biraz fazla iyimser olduğunu düşünüyorum. evet hdp lgbti'lerle ilgili en doğru politikalara sahip partidir şu an türkiye'de ama bunu bu seçimlerde pratikte yeterince gösterdi mi derseniz bence kesinlikle göstermedi. burada araya oy kaygısı girdi. tüzüklerinde parti içinde %10 lgbti temsiliyeti ilkeleri olmasına rağmen millet vekili adaylarında bunu göremedik. çok sembolik bir lgbti millet vekili adayıyla seçimlere girip bu ilkeliliklerini görünür kılmaktan çekindiklerini söyleyebiliriz. ama diğer partilere nazaran lgbti'lere en çok önem verenin hdp olduğundan da ben tamamen eminim. bu kararlarını meclisteki vekilleriyle yerine getirmeye çalışacaklarını da düşünüyorum. ama bugün gördüğümüz lgbti'lerin gücü değil barış söyleminin gücüdür kesinlikle. bu kadar kutuplaşmış bir ülkede birlikte yaşamanın mümkün olduğunu göstermenin zaferidir.
bugün hdp'nin barajı geçtiği kesinleştiği zaman halay isteğiyle yanıp tutuşan bünyemi tatmin etmek için kendimi sokağa attım. paris'te yaşadığım için sokakta halay bulma ihtimalimi oldukça düşük görüyordum ama buldum. epey kalabalık bir seçim kutlaması vardı ve bu kutlamaya gökkuşağı bayrağının da dimdik dahil olduğunu görünce çok sevindim ve bana türkiye'de ikinci sınıf vatandaş statümün yok olabileceği gazını verdi yine. işte bu güzel bir tablodur arkadaşlar. buna tüm gönlümüzle sevinebiliriz.
parti propagandası amaçlı nefret dili kullanımının bir başka örneği. hatta sayfanın tamamına bakınca insanları birbirine düşürmeye yönelik kutuplaştırma politikalarının ince ince işlendiğini görüyoruz. başkasına ithamda bulunmayan tek bir manşet yok anasını satayım. "haddini bil", "utanıyoruz", "alçakça yalan". çok agresif bir sayfa insanı tamamen umutsuzluğa sürüklüyor. neyse ki yeni akiti ciddiye alan bir allahın kulu kalmadı şu ülkede.
eşcinsel evlilik bir ayrıcalık değil eşit hak talebidir. eşcinselliğin günümüzdeki evrensel tanımına bakınca önünde bir engel olmaması gerekir hatta tartışılması bile tuhaftır. karşıtlarının sundukları tezler oldukça sığdır ve çürütmesi de epey kolaydır. bununla birlikte, eşcinsel evlilik tartışmalarının gündeme gelmesi evlilik kavramını tekrar sorgulamaya teşvik ettiği için bugün çok bir etkisini göremeyecek olsak da evlilik kurumunun yenilenme sürecinde önemli bir yer taşıdığını düşünüyorum.
evlilik kurumu yapısı gereği oldukça muhafazakardır ve iki kişi arasındaki cinsel birlikteliğin devlet ve/ya da tanrı huzurunda onaylanması ve resmiyet kazanması anlamına gelir. yani insanlardaki evlenip yuva kurma isteği aslında devletin ve dinin belirlediği aile yapısını kabullenme ve birlikteliğinizi bu belirlenen sınırlar içinde şekillendirme isteğidir. toplumun yarattığı ve toplumu şekillendiren değerler içinde önemli bir hayat beklentisi haline gelmiştir,evlilik olmadan mutlu olunamayacağı algısı da toplum içinde yer edinmiştir. bu açıdan bakınca tam anlamda cinsel özgürlük için evlilik kurumunun boykot edilmesi daha olgun bir karar bence. ama ne yazık ki günümüzün ideolojisinde çok da tutunamayacak bir anlayış. çünkü hayatlarımızın devlet tarafından düzenlendiği bu sistemde geleneksel ve resmiyete kavuşmuş bir aile bu sınırları reddeden bir aileden daha avantajlı konuma geliyor ve sizi ikinci sınıf vatandaş konumuna itiyor.
yani demem o ki evlilik kurumunun varlığı insanları cinsel özgürlükleri ya da hak eşitliği arasında bir seçim yapmaya zorluyor. tam anlamıyla cinsel özgürlük isteyen grupların aslında evlilik kavramını yürülükten kaldırmaya uğraşması gerekli ancak bu kadar eski ve kökleşmiş bir müessesenin de bir anda yok olması kökten bir devrim anlamına geliyor ki bu da çok olası bir durum değil. eşcinsel evliliğini savunmak da bu var olan kurumun oluşturduğu özgürlük problemlerini göz ardı edip sistemin kendi sınırları içinde eşitliği sağlamayı savunmak demek oluyor alsında. ki bence bu eşitliğin sağlanması da evlilik algısının zaman içinde değişen yapısında çok önemli bir adımdır.
siz başlarsınız hikayenizi anlatmanıza. genellikle hikaye uzadıkça uzar. başladığınızda dinlemeyenler bile pür dikkat sizi dinler. sonra kendi içinizde bir hassiktir anı yaşarsınız. aslında hikayenin komik olmadığının farkına varıştır o. başladığınızdaki heyecandan, şevkten eser kalmamıştır artık. genellikle sönük bitirirsiniz hikayenizi. bazen de grubun içinde bir baba yiğit çıkar, esprinizin patladığını görünce konuyu değiştiriverir. sevin o baba yiğitleri, bağrınıza basın.
gay barda bile mekandaki tek hetero tarafından bulunup 3 saat bira içip boş muhabbet eden bir adet ben için pek de olası görünmeyen durum. çok iyi arkadaş edinirim yalnız...
ilk sezondan beri tüm bölümlerini izlediğim edepsiz dizi. şöyle ki her bölüm için iki farklı montaj yapılıyormuş biri dvd için biri de televizyon. amerika'nın rtük'ü fcc'yle dalga geçtikleri mükemmel bir şarkıyı da içerir bu dizi.
çok keyifli ana karakterleriyle birlikte devamlı olarak izlediğinizde ekstra güldüren, sezonda en fazla bir kere çıkan absürd yan karakterler ve olaylar da vardır. mesela anlamsız derecede uzun süren chicken fightları ya da mahkemeye dalan kool aid man'i görmek takipçilerini şenlendirir.
terörist denmesine alınan herhangi bir partiliden farkı yoktur.
ya bunu algılamak çok zor ya da siz bu medyanın bu eğitim sisteminin bize öğrettiklerinin dışına bir kere bile bakmamışsınız. 7 haziran 2015 seçim sonuçlarında meclise girip de geçmişte eline kan bulaşmamış bir parti söyleyin bana. terör her yerde terör. sen devlet olmanın getirdiği rahatlıkla katliamlarını yaparsan ancak tarihi modifiye edip kendini akladığını zannedersin. dersim'i, madımak'ı, sayısız faili meçhulları, köy bombalamaları, ermeni soykırımını, gezi'de öldürülenleri sahiplenip devlet büyük mantığıyla düşünürsen evet terörist olan pkkdır.
kürt hareketi ortada hiçbir şey yokken ortaya çıkmadı. yıllar süren baskının ve hiçe sayılmanın sonucu olarak doğdu. pkk da bu baskının devlet terörüyle pekiştirilmesinin bir ürünü. evet bu ülkede çok can aldı, masumları öldürdü. pkk'nın yaptığı şey de terördü. ama sadece bunu görüp bu terörü başlatan sebepleri yok saymak en hafif tabiriyle saflıktır.
yani sen chp'nin mhp'nin ya da akp'nin de geçmişine baksan terörü görebilirsin. ama yıllardır duyduğun manipülasyonlu bilgilerle kendi algını kemikleştirmişsin ve onun dışına bakmaktan acizsin. bu noktada önemli olan hdp'nin şimdi barışı savunması, geçmişteki gerçeklerle yüzleşmek istemesi ve devlet terörünü ilkeleştirmiş sistem partilerine en zıt parti olması. ben hdp'yi bu yüzden savunabiliyorum. sen kendi partinin yıllar önce yaptığı ve asla yüzleşmeye yeltenmediği terörü nasıl savunacaksın?
şu dönemde böyle başlıklar görmek çok üzücü. türk ve kürtlerin arasında gerginlik görmekten mutlu olanların yazabilecekleri başlıklar bunlar sadece.
b9b06
şurdaki insanların söylediklerini dinleyip biraz anlamaya çalışsa herkes aslında ortada bir çatışma olmaması gerektiğini, var olan sorunların da el ele çözülebileceğini anlar diye düşünüyorum.
parti propagandası amaçlı nefret dili kullanımının bir başka örneği. hatta sayfanın tamamına bakınca insanları birbirine düşürmeye yönelik kutuplaştırma politikalarının ince ince işlendiğini görüyoruz. başkasına ithamda bulunmayan tek bir manşet yok anasını satayım. "haddini bil", "utanıyoruz", "alçakça yalan". çok agresif bir sayfa insanı tamamen umutsuzluğa sürüklüyor. neyse ki yeni akiti ciddiye alan bir allahın kulu kalmadı şu ülkede.
terörist denmesine alınan herhangi bir partiliden farkı yoktur.
ya bunu algılamak çok zor ya da siz bu medyanın bu eğitim sisteminin bize öğrettiklerinin dışına bir kere bile bakmamışsınız. 7 haziran 2015 seçim sonuçlarında meclise girip de geçmişte eline kan bulaşmamış bir parti söyleyin bana. terör her yerde terör. sen devlet olmanın getirdiği rahatlıkla katliamlarını yaparsan ancak tarihi modifiye edip kendini akladığını zannedersin. dersim'i, madımak'ı, sayısız faili meçhulları, köy bombalamaları, ermeni soykırımını, gezi'de öldürülenleri sahiplenip devlet büyük mantığıyla düşünürsen evet terörist olan pkkdır.
kürt hareketi ortada hiçbir şey yokken ortaya çıkmadı. yıllar süren baskının ve hiçe sayılmanın sonucu olarak doğdu. pkk da bu baskının devlet terörüyle pekiştirilmesinin bir ürünü. evet bu ülkede çok can aldı, masumları öldürdü. pkk'nın yaptığı şey de terördü. ama sadece bunu görüp bu terörü başlatan sebepleri yok saymak en hafif tabiriyle saflıktır.
yani sen chp'nin mhp'nin ya da akp'nin de geçmişine baksan terörü görebilirsin. ama yıllardır duyduğun manipülasyonlu bilgilerle kendi algını kemikleştirmişsin ve onun dışına bakmaktan acizsin. bu noktada önemli olan hdp'nin şimdi barışı savunması, geçmişteki gerçeklerle yüzleşmek istemesi ve devlet terörünü ilkeleştirmiş sistem partilerine en zıt parti olması. ben hdp'yi bu yüzden savunabiliyorum. sen kendi partinin yıllar önce yaptığı ve asla yüzleşmeye yeltenmediği terörü nasıl savunacaksın?
yurtdışında olmam sebebiyle bugün 2015 genel seçimleri için oy verdiğim parti. kanımca türkiye'nin tüm bileşenlerini farklı kimlikleriyle kabul eden tek partidir de aynı zamanda. chp'nin seçim bildirgesinde bir köşeye iliştirilmiş cinsel kimlik ve yönelim eşitliğiyle ilgili tekil ifadenin yanında kendi bildirgesinde sadece lgbtiler için bir başlık ayırmış olması da kararımı pekiştirmeme yardım etmiştir.
şu dönemde böyle başlıklar görmek çok üzücü. türk ve kürtlerin arasında gerginlik görmekten mutlu olanların yazabilecekleri başlıklar bunlar sadece.
b9b06
şurdaki insanların söylediklerini dinleyip biraz anlamaya çalışsa herkes aslında ortada bir çatışma olmaması gerektiğini, var olan sorunların da el ele çözülebileceğini anlar diye düşünüyorum.