sözlerini anlamadığın şarkıda hüzünlenmek

dilini bilmediğin adama aşık olmaktan ne farkı var ki ? yürek telini titretebiliyorsa olmuştur o tamamdır.
eurovision 2012' de arnavutluğu temsil eden parça.

rona nishliu - suus

yabancı şarkılar bazen sözlerini anlamasan da hüzünlendirir insanı. ne bileyim buz gibi soğuk gecede bozacının sesi de hüzünlendirir insanı. onun gibi işte. millet sıcak evinde uyuyorken adam soğukta boza satarç sesi o hüznü verir ya..sözünü anlamadığın şarkıda öyledir işte..hüznü verir bir şekil.
"acinin yurdu yoktur" deyişini doğrulayan bir duygu durumudur.djivan gasparyan'in bir çok şarkısı, özellikle "mayrik" her dinlediğimde inanılmaz bir kedere boğar beni. bir çok kürtçe parçada aynı etkiyi yapar. sanırım aynı topraklara ait olmanın getirdiği bir tür duygusal akrabalığın etkisi. balkan müziklerinin de buna benzer bir etkisi vardır.

(bkz: djivan gasparyan)
edebiyat mı müzik mi tartışmalarımızda birinin çıkıp ama sözlerini anlamadığın bir şarkıda hüzünlenebiliyorsun, oysa edebiyat öyle mi? demesiyle her seferinde el mahkum hak verdiğim durum. hadi ingilizceyi, fransızcayı geçtim japonca şarkıda gözlerimin dolduğu olmuştur.
ben tam bir şarkı söyleme ve anlama özürlüsü olarak zaten türkçe şarkıları bile anlayamadığımdan
sadece melodilere bakıyorum , ritm uygunsa gözler şarıl şarıl olur.
sözleri okuyunca bi halt olmuyo çünkü aynı şarkıyı dinlerken yine sözlere odaklanamıyorum.
ağzımdan garip garip kelimeler çıkıyo şarkıyla alakalı olmayan , bi tek ritm tutuyo.
bu da vatana millete hizmet

buika no habra nadie en el mundo türkçe şarkı sözleri

no habra nadie en el mundo
kimse olmayacak bu dünyada

sular özgür olduğundan beri
kaynaklar arasında özgürce yaşar,
yaseminler ağlamaklı
ve ben anlamıyorum
güzelim nasıl olur da gözlerinde sadece çöller var?
güzel bir öğleden sonraydı
zeytin ağaçları arasındayken
kimse, hiç kimse görmedi seni nasıl sevmiş olduğumu
seni nasıl sevdiğimi.
bugün zeytin ağaçları uyuyor ama benim uykum yok.

gururunun açtığı yarayı iyileştirebilecek kimse olmayacak bu dünyada
canımı nasıl yaktın anlayamıyorum,
bana verdiğin bunca sevgiden sonra...

olur da geri dönersen, sana eski türküler söylemeyi düşündüm
aşk ve acıları anlatanlardan..
geri döndüğün zaman güzelim,
seni öpücüklere boğacağım.
ve yüksek yerlere uçacağız
bulutların yavaş ilerlediği.
dudaklarım vücudundan yavaşça kayacak
o kadar yavaş ki zaman kesinlikle duracak

gururunun açtığı yarayı iyileştirebilecek kimse olmayacak bu dünyada
canımı nasıl yaktın anlayamıyorum,
bana verdiğin bunca sevgiden sonra...
müziğin evrenselliği kanıtlayan en güzel örneklerden biridir. aslında sözün pek fazla önemi de yok. yorumcunun sana hissettirmiş olduğu duygu daha önemlidir.
scorpions - still loving you

sadece still loving you kismini anliyorum ve beni huzunlendiriyor, bir de ingilizce bilsem hey yavrum hey