tanışmak

iki bireyin birbirlerinin kimliğini ögrenmesi eylemi gibi yüzeysel bir tanım yapılabilr. esasinda çok geniş anlamlar içine sığdırılabilir; karşidakinin niyetlerini, dünya felsefesini, olaylara yaklaşım ve hislerini, alışkanlıklarını, yapmaktan veya kendisine yapılmasından hoşlandığı- hoşlanmadığı şeyleri öğrenebilmektir. bana kalırsa bu eylemi düzgünce yapabilen insan olgun bir birey olma yolunda sağlam bir adım atmıştır (fiziksel olgunlukla olayın hiçbir ilişkisi yoktur). şimdi ortalık "pat diye sevgili olalım" güruhu ile doluyken bahsettiğim eylemin ne kadar da kıymetsizleştiğini görüyorum. "abicim ben sıradan bi arkadaş seçerken bile bahsettiğim şeyleri öğrenmeye çalışıyorum, siz yolda bulduğunuzu sevgili yapıyorsunuz. " şeklinde düşünceler şu sıra beynimi işgal etmekte.
farklı birisi/leriyle tanışmaya, onlarla konuşup beraber ağlamaya o kadar çok ihtiyacım var ki. zorlanıyorum



'take me back to the start'
yeni biri ile tanışmak bazen beni geriyor. hele karşı taraf da konuşkan değilse daha bir zorluyor. tam tersi olursa (bu tabi ki karşılıklı iletişim) çok güzel bir olaya da dönüşebiliyor.
karşı taraf, hayallerdeki gibi çıkmamışsa, kaçılmayı mümkün kılacak bir ucubelik yapılıp iletişimi noktalamak iki tarafı da yormadan çözüme ulaşmayı getirir.
belli bir yerden sonra yorar. artık tanışmalara medet ummak istemez insan. o zaman bir yük olur.
çarpılma umudu ve gerçekten gerçek bir erkek çıkacak mı acaba beklentisiyle yapılan girişim.
sonu hüsran ya da mutluluktur. genellikle birincisi.