the normal heart

5 Entry Daha
filmi sonunda izleyebildim ve gerçekten çok güzel. bırakın filmlere ağlamayı gerçek hayatta bile ağlamam, filmi gözlerim dolu dolu seyrettim. milk'ten beri beni böyle etkileyen bir film olmamıştı ki milk'ten bile daha iyi. 66 emmys'de aldığı en iti tv filmi ödülünü sonuna kadar hak etmiştir.

--- spoiler ---

ilk başra mark ruffalo'yu beğenmesem de filmin devamında gerçekten çok başarılı buldum. diğer oyuncu seçimleri de gayet başarılı, hatta jim parsons'ın oynadığı tommy'e bile gıcık olmuşken sonrasında gülümsetti. julia roberts zaten burada rolünun hakkını fazlasıyla vermiş. hikaye bahsedilmiş, 80lerde aids'ın ortaya çıkışı ve bununla ilgili farkındalık uyandırmak, tedavi bulunması için devletin dikkatini çekmeye çalışan ned weeks etrafında gerçekleşiyor. 1,5 saatlik filmleri zar zor izleyen birisi olarak 2 saat 14dknın nasıl geçtiğini anlayamadım. olay örgüsü çok güzel, özellikle de o zamanlar herkesçe düşünülen gaylerin aklının fikrinin seks olduğu olgusunu kırmaya çalışması, hele de böyle güzel bir aşk ile beni 12den vurdu. güzel bir aşk hikayesine her zaman tavım. zaten matt bomer'a diyecek bir şey yok. o aşkını itiraf etmesi, şirinlikleri...o hastayken ben üzüldüm, o gözlerinin feri giderken benim gözlerim doldu o kadar gerçek, o kadar güzel bir aşk hikayesini de barındırıyor ki film.

hele felix'in hastalığı, son 30-40 dk, o banyo sahnesi ve son 10 dk... o kadar duygu yüklü, o kadar anlamlı ki. gerçekten tam olarak o duyguyu ifade edebilecek bir kelime bulamıyorum.


--- spoiler ---

bilmiyorum, belki de beni bu kadar vurmasının sebebi o uğruna beklenen aşkın sonunda gerçekleşmesi, bunu bulma duygusuydu. buna her ne kadar inancımı kaybetsem de film o 1.saatte beni kendine bağladı, hele de zaten bu aşkın kahramanı o masmavi gözlü matt bomer olunca... hayaller gerçek oldu gibisinden. zamanınızı ayırın ve muhakkak izleyin.
4 Entry Daha