toplu taşımadaki düzenli yakışıklı

malum, hepimize oldu.
her sabah okula veya işe giderken... gördük. gördük. ve gördük. merak ettik hep, acaba gey mi bi kere? hem geyse bile sevgilsi var mı? ya siktir ettim onu da beni beğenir mi? kimdir ki? diye.
evet, her otobüse, metroya, metrobüse, vapura, motora bindiğimizde rastladığımız o yakışıklıdır toplu taşımadaki düzenli yakışıklı.

bazen abartır, takip etmek istersiniz. onun yöresinde tutunmaya çalışırsınız. diyalog kurmak için bir gün en kısık sesinizle günaydın diyip gülersiniz ama o görmez bile siz de daha bir siner, utanır uzaklaşırsınız olay yerinden.

bir de bunların sıralı düzenlileri vardır. haftanın belirli günü, belirli saati binenler. muhtemelen haftada 3 ingilizce kursu olanlar gibi. o gün sırf onun sizi göreceği ihtimali ile güzel giyinir, süslenirsiniz. ancak... sonuç hep aynıdır. birden yok olur. gelmez olur. binmez olur. her sabah sizi pamuk ipliği ile yaşama bağlayan o küçücük kıpırtı ölür gider...
olay aslında; toplu taşımada ki düzenli yakışıklı olarak değilde o anki ruh halimize bağlı olarak toplu taşımada ki göze en güzel gözükenin bizim için ideal bir adaymış gibi olmasıdır.
metrobüslerde dudaklarına yapışmamak için kendimi zor tuttuğum güzel dudaklı erkek tipi.
toplu taşımada kitap okumaktan vazgeçersem fark edebileceğim kişi ya da kişiler.