toplumsal travma

bireysel değil, toplu biçimde yaşanan bir travma türü.
yaşanan ağır acılar nedeniyle, çaresizliğe ve depresyona düşmeyi ifade eder.
düşülen çaresizlik ve depresyon nedeniyle, akıl almaz ve kontrolsüz tepkiler veya daha önce hiç başvurulmayan yöntemler kullanılarak bir çıkış yolu bulmaya çalışılır.
sonuç, bir kısır döngüdür.
tek bir bireyi ya da bir kısım bireyi değil toplumu derinden etkileyen travma türüdür. genelde soykırım, savaş suçları gibi suçlar işlendiğinde ya da geniş çapta gerçekleştiyse deprem, sel gibi doğal afetlerin ardından toplumun büyük bir kesiminde ağır yaralar oluşur, tek bir bireyin yaşadığı travmadan daha ağır sonuçlara sebep olur. bu travmaların iyileşmesi için alınan önlemler ve çareler de toplumdaki tüm bireyleri ilgilendireceği için iyileştirilmesinde başvurulacak yöntemin çok dikkatli bir şekilde seçilmesi gerekir.
filler tepişir çimenler ezilir atasözünün vücut bulmuşu. şu an iktidar sahipleri yüzünden yaşadığımız... eseri birbirine öfke nefret kin duyan ve bunu göstermekten çekinmeyen nesil.
halı altına süpürme, tehdit ederek unutturma, yeni yaratılacak travmalarla gündemi değiştirip kafa karıştırma, allaha emanet diyerek kaderciliğe yaslanmayla çözülen problemlerdir.