türkiye ile suriye arasında savaş çıkması

bölgede barışı sağlamak yolunda bir yandan çalışmalar devam ederken, diğer yandan suriye nin türkiye yi muhaliflere destek olmasıyla suçlamasıyla gerginliği daha da arttıracak gibi görünüyor. en son sınırda 2 türk ün öldürülmesi de gerginliği daha da arttırmış durumda. son yıllarda türk silahlı kuvvetlerinin politik çıkarlar için yıpratılmasının ve eziklenmesinin ardından yaşanacak gerilimin boyutlarını kestirmek zor.
http://www.hurriyet.com.tr/planet/20311220.asp
mevcut hükümetin yanlış dış politikaları sonucu her an çıkmasını dehşet içersinde beklediğim savaş. umarım ben yanılıyorumdur...
1990 larda terörün bitmesine yakın ırak savaşı sonrası terörün tekrar hortladığı aklıma geliyor. şimdi de terörü bitiricez, bitti, bitiyor az sonra nidalarının ardından böylesine bir savaşın zikrediliyor olması bana nedense aynı dönemi anımsatıyor. o zamanda 1 koyup 3 almak istenirken eldeki bulgurdan olduğumuz açıkça ortada.

(bkz: eski tas eski hamam)
türkiye'nin suriye ile savaşa girmesi için bütün nedenler inşa edildiğine göre artık nur topu gibi bir savaşımız oldu. vatana millete hayırlı olsun.

evet suriye köşe bucak dünyanın eline dış müdahele için haklı gerekçe vermekten kaçarken resmen savaşa davetiye çıkarması bana da çok mantıklı geldi.
amerikanın eli yanmadan ateşi söndüreceği savaştır.zavallı ülkemin zavallı çocukları natoya girmek için adını bile duymadıkları ülkede can vermişlerdi.şimdi kardeşimiz olan bir ülkede kardeşlerimizi öldüreceğiz.allah sonumuzu hayır etsin
dün hatay'ın güneyinde lazkiye'nin 8 mil kadar açığında radardan kaybolan türk savaş uçağını suriye'nin düşürdüğü açıklandıktan sonra çıkması muhtemel savaştır.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/208266...
ülkemizdeki bir çok kişinin savaş yanlısı olduğunu görüyorum ve bu beni oldukça rahatsız ediyor.
ilginç, ülkenin bir komşusuyla savaşa girmesi çok normal bugünlerde. ama bizim için savaş normal zaten, eminim ki bugün şırnak'ta, tunceli'de ya da orada bir yerlerde insanlar öldü ve gazetelere çıktı bu, bilmiyorum bakmadım. alışmışız savaşa, asker de değiliz ya, olursa olsun bize ne. hem ben öğrenciyim abi, işim gücüm var...
aynı başlığa iki entry art arda giriyorsam kusura bakmayın, ama farklı temalarda bunlar.

şimdi bizde savaş denince hep moğaç meydan muharebesi falan geliyor ya akla, hah işte savaş o değil.

günümüz savaşları savaş alanlarında yapılmıyor, şehirlerde yapılıyor. örneğin ben suriye ile savaşırsam, savaş conk bayırında yapılmayacak, belki de maraş şehri bombalanacak, ya da tsk şamı dümdüz edecek. bilmem biliyor musunuz, ama şehirlerde siviller de yaşıyor. yani vallahi kıçımdan uydurmuyorum. bugün camdan dışarı baktım, istanbul'da sokaklarda halk falan var.

savaş alanı şehirler olunca her atılan bomba sana atılıyor yani. bizzat sana, asker falan değil, sen savaş alanındasın yani. hani urfa'da falan yaşanıyor ya bugün. ha işte oralar hep bomba olacak. tabi bizim orduya güven çok olduğundan halk arasında, haydi diyelim biz bastırıyoruz, diyarbakır ana jet üssünden kalkan uçak gidip halep'i bombalayacak. ordu böyle savaşıyor artık, şehirler savaş alanları. tanka bomba attığında etrafındaki mahalleyi de bombalıyorsun yani, hani şeref abinin, ayşe teyzenin evi falan var ya, onlar komple göçüyor.

savaş bir ekonomi meselesi. altmış bin yıldır böyleydi bu, para bitene kadar savaşıldı, bitince de kanka olundu.

mesela, avrupa yıllarca yahudi bankerlerden borç alarak birbiriyle savaştı, çünkü bankerlik ve para işi papa tarafından sadece yahudilerin yapmasına izin olan bir günah ilan edilmişti, onlar da izin verilen işi yaptılar. bu borçlanmayla savaş açanlar ödeme zamanı gelince yahudileri aç gözlülükle suçladılar. onlardan nefret ettiler, ikinci dünya savaşında bu nefret apaçık patladı.

mesela birinci dünya savaşından sonra ingilizler istanbul'dan çekildiler, çünkü savaş masrafları halka açıklanamayacak kadar ağır bir yük haline gelmişti.

her hangi bir savaş açılması tüm vicdani sakatlıklardan öte, maddi olarak da cebine değecek arkadaşım. geçen gün haritaya bakarken fark ettim de, güney doğu anadolu falan hep türkiye toprağıymış biliyor musunuz? yani suriyeye açık cephe savaşı açmak ve iki yüz- beş yüzbin arası askeri mobilize etmek, sürekli uçak sortileri yapmak, belki it dalaşında uçak kaybetmek falan... hani olimpiyatlara üç dört milyar dolar harcamak lazım diye itiraz ediliyor ya, ondan dedim. hayat değişecek yani, normal olmayacak artık bazı şeyler.

bu da benim sevdiğim basit bir fotoğraf, merak etme açıkta bağırsak yok.

http://timethemoment.files.wordpress.com/2012/04/135280955_cut.jpg?w=1041

ülkendeki bir sokağın bu hale gelebileceğini bil de, sonra savaşa evet de, canımı ye.

bir düşünürün dediği gibi:savaşı zenginler çıkarır fakirler ölür.türk,arap,kürt gençleri telef olacktır.sonra her iki taraf ölülerini şehit ilan edip yollarına devam edecektir.çarpık şehit anlayışı hakimken,ölüm,toprak,vatan bu kadar kutsanmışken kan durmaz.şu anda türkiye zaten bir savaş halindedir. şemdinlide günlerdir çatışma var ve devletimiz bizden saklıyor.ne için?
vatanın bölünmez bütünlüğü için.ne için?kürt halkını özgürleştirmek için.bu böyle devam ederse ortada ne türk halkı ne de kürt halkı kalacak ölmekten.meseleyi dağıtmadan savaşın kimseye faydası yoktur silah tacirleri dışında.
geçen gün " no war" diyen bir çok vatandaşımızın ankara da coplanması ve biber gazına maruz kalmasını sağlayan etkinlik. bu vatandaş savaş istemediğini belirtiyor, bu benim savaşım değil diyor, sen gidip savaş istemediği için vatandaşı copluyorsun! evet bu bizim savaşımız değil... *.

(bkz: 3 ekim 2012 türkiye nin suriye yi bombalaması)
entryleri okuyorum da koca 10 yıl geçmiş be hala bitmedi suriyeli sorunu .
ülke öyle oldu ki iki ülke savaşından mi yoksa iç savaştan mi bahsediyoruz belirsiz hale gelmiş.