tüyler ürpertici video. şok oldum, kitlendim, yazamıyorum...
allah bu kızı bu hale getiren herkesin beyninden ur, vicdanından azap eksik etmez inşallah!

bu arada üstteki entrye anlamadım, biraz açın.

27 gün sonrasına doğum günüme tekabül eden, senenin ilk günüdür. haz. isa' nin doğum gününden beş gün sonradır.

ananemin tuvalete gidip gelme hızıyla aynı heralde. baksana bi sayfa 10 dakkada anca yükleniyor.

atomun olam parçala beni yiğidim.

yücel diye bi trans erkek var, kadınken erkek oldu evlendi hatta.

11 yaşındayken olmuştu. sarı kafanın biriyle apartman boşluğunda sürtünüp durmuştuk öylece. ben aktif rolündeydim, o pasif. aslında çok erkeksi bi tipti ama yalnız kaldığımız vakit "karın olayım" deyip bacaklarını açardı. allah için gideri vardı, ama, hiç öyle sikmeli sokmalı bişeyler yapmadık. "kuşumun" boyunu falan da merak ederdi bu mal... ilahi hatırlar hatırlar gülerim.

istanbul' da olanına bende bu yıl katılmak istediğim eylem görünümlü şenlik. bilgisi olan var mı yaw, allah billah aşkına bu ilgilenin şu zürafa kardeşinizle.

bugün beyoğlu' ndaydım. istanbul lgbtt dayanışma derneği diye bi yere gidecektim. gittim, eski püskü bir bina, tepesinde gökkuşağı bayrağı asılı hah dedim geldim. neyse içeri girdim, birde ne olsa beğenirsiniz, orada ayakkabıcılar var ve ayakkabı boyalarının kokusu o kadar kötü ki... birden başım döndü ve midem bulandı, zaten etraf bi acayipti emeneke, yukarıdan inen bir kız mıdır travesti midir çözemediğim biri vardı. insanlık etti de yukarı çıkmama yardımcı oldu. ama benim başım fenaağ! sonra daha yukarı çıkacaktım ama cesaret edemedim, zaten karanlıktı. daha daha sonra dolandım beyoğlu' nda, bir süre sonra derneğin yakınlarında dört beş tane garip tip gördüm. gey idiler. ama varya, gece rüyamda görsem altıma sısardım emeneke. o nasıl bi tip lan! burada fiziki olarak değil, giyiniş ve davranış olarak bahsediyorum, yoksa öbür türlü yaradılanı hoş gördük yaradandan ötürü. emocu saçlar, kulakta şu kulak derisini sündüren, kulak memesine takılan küpeler, yüzde bin çeşit boya, dötte bacakları et döner misali sıkıştırmış daracık bir pantolon. üstelik tek bi tanesi böyle değildi, hepsi öyleydi. zaten tansiyonu 8 lere düşmüş olan bendeniz bu manzarayla karşı karşıya kalınca iyice kötülendim, gözlerim kocaman olmuştu, yüzüm kireç gibi bembeyaz kesildi. eve gidince hemen kendimi yatağa attım zaten, hiçbi şey düşünmeden.
ama yol boyunca düşündüğüm tek bişey varsa o da bu tipler bu dernektemi emeneke, öyleyse vay halime, bunlar beni evire çevire fafeynklerler oldu. tırstım ve bu legebetete derneği işini bir süreliğine daha kenara attım.
gay dediğin kesinlikle böyle olmamalı, her daim farklı gözükmeli ama güzel gözükmeli.
ve şu an sizlerden de yardım bekliyorum canlar. eğer bi lgbt derneği üyesi falan olmuşunuz/olanınız varsa beni bilgilendirsin, çok rica ediyorum...
not: fazla sansürlü entry, biliyorum.

genelde sadelik kavramından uzak, tüm dünya bizi duysun kaygısı güden evliliklerdir. halbuki diğer evlilikler gibi sıradan bir evliliktir, ama gösteriş budalalığı ve ilgi çekme merakı yüzünden 1000 lerce kanal ve muhabir eşliğinde düzenlenir.
büyük konuşmayayım ama olurda bir gün eşcinsel evlilik yaparsam eş dost dışında kimseyi çağırmam.

bu tarz benim' in maskotu, süleyman demirel üniversitesi kamu yönetimi alanında yüksek lisans yapmış, uludağ sözlükte blonde mermaid nickiyle yazdığını itiraf etmiş ve 13 aralık 2014 gecesi elenmesiyle beni derinden yaralamış kadındır. ilk gördüğümde gerçekten antipatik geliyordu ama sonradan sever oldum.
nedendir bilmiyorum, elendiğini duyunca ağladım. aslında trollük peşinde olmasa ve azıcık çenesini tutabilseydi çok saf, temiz, art niyetsiz biri olduğu görülürdü.
şans şu ana kadar özlem' in yanında oldu çünkü reyting getiriyordu. reklamlar açısından da oldukça avantajlıydı. ama son hafta yani bu hafta artık jüri tarz olanı seçme kararı aldı. ne de olsa artık yarışmanın sonuna gelmişlerdi ve yarışma öyle ya da böyle izleniyordu. yani özlem kullanıldı, ava çıkarken av oldu.
ama ne olursa olsun ağlamadı, mutsuz olmadı.
bugün verdiği mesajlarda gayet güzeldi. bizlere yani lgbtt' lere bile selam çaktı. ilkokuldan bu yana dışlandığını ve alay edildiğini, ama buna kırılsa bile belli etmediğini söyledi.
bu tarz benim favorilerimden biriydi (ezgi, özlem ve nur). ikisi elendi, biri kaldı ama inşallah bakalım, ezgi kazanır. ama benim gönlüm hep özlem ' den yanaydı.
güle güle güzel ve cins insan, seni hep trollemelerinle hatırlıcaz...

gereğinden fazla abartılan eski manken(imsi), yeni oyuncu(msu). evet yakışıklı ama tumblrda orda burda en az bunun birkaç katı daha iyi adamlar var, ondan bana çok büyüleyici gelmiyor. sadece yüzü güzel ama vücut ı ıh.
ayrıca omuzları tuhaf, itici.

durmadan yalan söyleme hastalığıdır. bu kişiler genelde yalanları ortaya çıktıkça veya yalan söyledikleri için rezil edildiklerinde daha kritikleşir.

troll sayısı normal yazar sayısından çoktur ve sol frame her daim porno gibidir. seri eksicisi çok olmasada, gammazı boldur ve en küçük hatada sildirtirler. ama çok ilginçtir bağımlılık yapar.

* burun
* göz
* elmacık kemikleri
* boyun
* kol ve bacak
* şey... şey işte. öhöm.

nispeten büyük olanları kaslı bir erkeğin tişörtünde belirirlerse gerçekten ohyyyş tepkisini hak eder. hele bide esmer ve kaslı bir erkekte...

akıllı kalvyeyle mesaj yazarken "çekerim" yerine küfür yazmak. ve mesaj atılan kişinin patron olması.
zannediyorum bundan rezili çok azdır.

büyük hayallerle, zaten zor geçen hayatıma bir nebze de olsa mutluluk ve gerçek arkadaşlıklar katmak için geldiğim interaktif lgbtt sözlüğüdür. henüz uzun uzun yazıp yeteneklerimi tam anlamıyla gösteremiyorum lâkin alıştıktan sonra güzelce süslerim buraları (süslerim derken bilgilerimle, yanlış anlaşılmasın).

2008 yılında juraj jakubisko yapımı biyografisi çekilen ve asıl adı erzsebet batori olan macar seri katil. aynı zamanda dönemin macar kralından bile zengin olan hanedana mensuptur. 650 kızın kanlarıyla banyo yapmıştır. bazı kaynaklar kan banyosunun tamamen uydurma olduğunu, esasında kızların kanını içtiğini ve yamyamlık yaptığını söyler.
nedendir bilmiyorum ama çok sevdiğim tarihi bir karakterdir.

sakalları bebek önlüğü kadar uzun olan bir adama karşı içte oluşan istektir. bencede kuzum kes sen onları azıcık, bak bizler bekliyoruz seni.
mua mua.

umarım gerçek anlamda bir "eşitlik" sağlayabiliriz. her ne kadar inancım düşük olsada, birgün elbet bu millet transeksüeli de, travestiyi de, küfürler ettiği ve aşağıladığı eşcinselliği de kabul edip iş verecekler, yol verecekler, hayat verecekler, size insan olarak bakabilecekler.
ama önce insan olmaları gerek...