"uslu bir çocuk olursanız, şirinleri görürsünüz" sözüne çocukken bile inanmazdım. aslında gerçek olsaydı bile umurumda olmazdı. öyle kayıtsız ve ot gibi çocuktum işte. arkadaşlarım izliyor diye izlediğim çizgi dizi.

gece ev halkını korkutmak için kullanılan nesne.

okumayı yazmayı unutmaktan ödüm kopuyor. cin korkum vardır. kalabalık bir ortamda düşüncelerim farkında olmadan ağzımdan kaçmasından korkuyorum. selam ben korkusuz korkak.

kot, kazak, çorap.

"istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı" moduna geçince gürültü kirliği, olur size melodi.

il dışında olduğumdan katılamayacağım zirve. ama selamlarımı yollarım. varlığımla orada olamasam da selamımla oradayım. (çekingenim katılamam ben diyemeyen ayısözlük yazarı bildirdi.)

erdoğan'ın kendisiyle beraber gülen'i de yok etmesini bekleyerek izlediğim karşılaşmadır. birbirlerini yiye yiye yok olsunlar artık.

sabine bernardi yönetmenliğindeki alman yapımı filmdir. isimleri lukas(trans erkek) ve ıne(lezbiyen) olan iki arkadaşı anlatıyor. almanya’nın köln kentinde geçen hikaye, trans erkeklerin kadınlara yönelmesi ezberini bozan bir film.


--- spoiler--- "mutlu sonla biten bir şeyler izleyelim, gerçek hayat yeterince üzüyor zaten,yeter artık dramadan bıktık" diyenler izlemeli. --- spoiler ---

adları sandığımız gibi "cin" değildir "cinn"dir denilir. 3 harfliler diye zikredilir hep. düşünür dururum adı 3 harfli olanlardan zarar mı gelir şimdi? adı ali, eda, nur, efe, ece filan olanlardan uzak mı durmalı? her türk insanı gibi ben de bir ara kafayı cinlere takmıştım. cinlerin insanlara musallat olduğu inanılır ya, hep sorar dururum; işleri güçleri yok da her adını anana musallat olmak için mi yaratılmış bunlar? kendi hayatları yok mu? ya aslında cin mecaz bir kavramsa? varlık değilse? sorular sorular sorular.

çocukluğumdan beri süregelen geleneğim devam ediyor. televizyondaki her "kar yağdı" haberlerinden sonra,"allah'ım n'olur izmir'e de kar yağsın" duası ettiren şehrimdir.

en sevilen doktor 10.doktor david tennant'tır. 1963'lı yıllardaki bir kaç bölümünü bulmuştum. sıkıntıdan izlemeyedim. 2005'ten günümüze kadar olan bölümleri oldukça etkileyicidir.

böyle bir sözlüğe karşı kayıtsız kalamadım daha fazla. hem okur olurum hem de bazen yazarım dedim geldim.

hoşbuldum. kendimi kısaca tanıtma gereği duydum. cinsel kimliği konusunda kafası karışık bir insanım. queer seçeneğinin cinsel yönelim kısmında yer almasını isteyen bir insanım. biseksüel değilim, sözlüğe üye olurken mecbur onu seçmiş biriyim.

bir dizi veya film hakkında spoiler duyunca çıldıran insan, hayatı hakkında spoiler almak için fal baktırıyor. enterasan.

kızlarağasında iki japon turist gördüm ellerinde fotoğraf makinesi yoktu. kısa çaplı şoka girdim. alışmışız çekik gözlülerin elinde fotoğraf makinesi görmeye.

gitmeyin üstlerine. kendilerini kabullenememiş insan türüdür. he deyin geçin.

kendisini barney stinson sanan amele, sana bir sır vereceğim. " barney stinson aslında eşcinsel biliyor musun?"

kulak - çııııııııınnnnnnnn (tinnitus'u müzikten sayıyorum dokunmayın bana.)

sadece lgbt için değil lgbtqia için de sözlük olmalı. mesela cinsel yönelim ve cinsiyet kısımları düzenlenmeliydi. kafası karışık olanlar içinde kafası karışık seçeneği konmalı.

bakınız, ben! bu eylem aseksüellikle sonuçlanacak gibi.