yeni üye olanların sözlüğün formatını öğrenip özümseyene kadar alışkanlıklarından dolayı sıkca yaptığı yazılı davranış biçimidir.

piyasada türk damak yapısına en uygun pizzacı kendileridir.

artık tek başınasın. <br> <br>burada artık kelimesi yenilgiyi simgeler. bir şeyler yaşanmıştır, hani şu hiç yoktan tecrübe olur diye atıldığımız, sonunda elimize yüzümüze bulaştırdığımız cinsten bir şeyler. tek başınalık da duru bir biçimde gerçeği. daha kötüsü ise bu sözü size söyleyebilecek kişi olmaması durumudur. o zaman iş başa düşer ve bu acımasız itiraf biçimini alır.

yeni üye olanların sözlüğün formatını öğrenip özümseyene kadar alışkanlıklarından dolayı sıkca yaptığı yazılı davranış biçimidir.

bir anthony burgess romanı. burgess ingiliz argosu denebilecek cockney dilini temel alarak "a clockwork orange" cümlesini bizlerle tanıştırmıştır. romanın dili özellikle ilgi çekicidir. zira roman boyunca bize hikayesini kendi ağzından anlatan alexin aslında henüz çocuk olduğu dil aracılığıyla epeyce vurgulanmaktadır. ki bu da onun davranışlarının ne kadarından bireysel olarak sorumlu olduğu sorusuyla bizleri başbaşa bırakmak amaçlıdır sanırım. burgess kitapta toplumsal düzenin çürümüşlüğünü biraz dolambaçlı bir yoldan bizlere anlatır. toplumun bu gençlere önerecek hiçbirşeyi yoktur. burgess hem ahlakı hem de onu yaratan toplumu incelemeye alır ki şahsi görüşüm romanın sonundaki alexin rehabiltasyonunu içeren bölüm bunun en önemli göstergesidir. roman alexin daha önce baskın yaptığı ve yazarının üzerinde çalıştığı romandan apardığı bir cümleyi "rehabilatörlerinin" yüzüne haykırmasıyla sonlanır. "hepiniz otomatik portakalsınız".

71de kubrick romanı film yapmış ama hemen her filmin de yaptığı gibi romanı kendi fikir ve tarzını uygulamak için bir arka plan olarak görmüş üstüne yepyeni birşey inşa etmiş çokta iyi etmiştir. film versiyonu burgess tarafından(hangi kubrick uyarlaması eserin yazarı tarafından beğenildi ki?) hiç beğenilmez.

daha burada başıma gelmese de yıllar yılı gözlemlediğim kadarıyla hedef kitlesini genelde şu üç tip grup oluşturur:

1)kişiliğine gıcık kaptıkları (son entrylerini sıradan geçirir)
2)gıcık kaptığı başlığa entry yazanlar (örneğin galatasaray başlığı gibilere olumlu yazılanlar)
3)kıskanılacak kadar iyi yazanlar (harbi ibnelik olsun diye eksi verir)

hayatın renklerinden biridir, sayıp sövdüğünüz kadar sevin sayın kendisini.

çocukken arada perşembe ya da cumartesi akşamları üç hafta ardarda yayınlanan ve her seferinde de heyecanla oturup izlediğim, yıllar sonra ise dvd setini gördüğümde fiyatına bile bakmadan aldığım, her canım istediğinde oturup repliklerini bile ezberlemiş olmama rağmen ilk kez izliyormuş gibi izlediğim gelmiş geçmiş en iyi filmlerden biridir.

bir eşcinsel olmadığım halde, hayat damarları bu siteye bağlı olan bir arkadaşım ile birkaç defa takılmışlığım olmuştu.
eşcinsel olanlar için takılınası bir arkadaşlık sitesidir.