gay life
bazı geylerin benimsediği yaşam biçimi. geyliğin kuralları varmış gibi kolidir, similyadır giderler. batının getirdiği homofobiyi benimseyen osmanlı devletinden sonra batının getirdiği eşcinselliği benimsemekteyiz. adına da gay life demişiz. biz de koli kaldırıyoz. ama bu ne kadar gey olup olmadığımızı göstermiyor. o kadar
chivas regal
çok sevilen ama benim nedense sevemediğim viski markası... ballantines ve the famous grouse favorim... jack daniels biraz acı geliyor ama gene de chivasa tercih ederim yani
ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar
nutella
bu göbek nereden çıktı sanıyorsun
lubunya
pembe hayat fanzininin ismi
lubunya
boğaziçi üniversitesi gey lezbiyen biseksüel ve trans topluluğu..
ekşideki düşük not ortalaması sebebiyle kulüp olamıyorlar ve boğaziçi üniversitesi kadın araştırmaları kulübünün altında çalışıyorlar ifadeleri tamamen asılsız palavradır.
lubunya üyelerinin not ortalaması ile ilgili hiçbir sorunu yoktur ve topluluk kulüp olma yolunda ilerlemektedir ve topluluğun boğaziçi üniversitesi kadın araştırma kulübü bükakla hiçbir organik bağı yoktur.
kadın kadına seks
sekslerin en güzeli.. kadın dediğin yaratılışın güzel bir ürünü.. iki kadın da sevişince ortaya süper estetik bir şeyin çıkmaması ise imkansız
beyaz slip
güzel ama temizlenmesi zor.. lekeler çıkmıyor bazen
açık ilişki
(genelde) sevgililerin sevişirken vücutlarını açtıkları, kendilerini tamamen güvende hissettikleri ilişki türü
tersi tutuk, zevk vermeyen, güvensiz, gergin bir sevişme olur
ayı sözlük yazarlarının tuttuğu takımlar
türk futbolunu yetersiz bulduğum bir gerçek..
bir de erkin sembolü haline gelmesi canımı sıkıyor
yavşak
insanlara yavşayan (ormantik anlamda) anlamında kullanılmasının yanlış olduğunu bir kaç saniye önce keşfettiğim, türk dil kurumunda mecazi ve yaygın anlamda geveze, yılışık kimse olarak geçen ama aslen bit yavrusu anlamında olan sözcük
yavşamaktan kastım tabiki...
yani romantik yazacaktım elim varmadı
yok olmayı istemek
bu entryi açana helal olsun, çiçek bahçesine çevireceğim şimdi
boğaziçinde starbucks işgali devam ederken sevdiğim kadının yok olması (yani ortamdan ayrılması) bende de yok olma isteği yaratıyor, manzaraya diz çöküp düşünüyorum şimdi..
tacizci miyim? insanlar beni sevmeyecek mi? bunun bir önemi, kıymeti var mı? harbiden düşünüyorum
kendi hayatımı yaşıyorum şu sıralar, insanları pek takmıyorum
sevdiğim kadın var, ben yolumda gidiyorum
kimliksiz şarkılar
bir de anonim halk eserleri de var tabii, hatta bazılarının anonim olmasına bile gerek yok: dediğiniz gibi
gülücük ikonu
bir de dil çıkarma ikonu var.. ona da el gider bazen
kendisi söylediğim şeyden başka bir şeyi kast ediyorum anlamına gelir bazen
bazen de dalga geçiyorum
(aslında buna erkek cinsel organı geçiyorum demek isterdim ama argo küfür yasak galiba)
o kadar da kuvvetli olması gerekmez alayın dozu, bazen de ince bir nüans...
sevgiliyi başkası ile yakalamak
sadakat denen bir şey var mıdır hakikaten..
insan doğası gereği çok eşlidir bence
aktivist
zor fakat gurur verici iş..
isminin soyisminin geçtiği her yerde hatırlanmak iyi midir kötü müdür bilinmez...
bir de yeni açılmış her lgbtnin hayali: aktivist olmak.. sonra oo bu iş zormuş der bazıları vazgeçer, bazıları da yolunda yürümeye devam eder
am
radyo frekansı
başka bir am bilmiyorum ben.. siz biliyor musunuz?
(bkz:
i am ok)
kıl kardeş
tabiri caizse kıllarını al diyen..
similya
anlam veremediğm bir organ, kimi kesimlerce alet diye çağrılır
tahrik olmak
bilgisayar başında niye ders yapmayıp da mastürbasyon yapıyorum sorusunun cevabı...
yanlış anlamayın bilgisayar objesine tahrik olmuyorum, ekrandaki şey(ler)e tahrik oluyorum