özellikle istanbulda yaşayanlar için vapur, şehirden kaçmakla eşdeğer bir serüvenin altyapısını oluşturur. vaadiyse açıktır: gürültüden uzakta, çarşaf gibi denizin temiz havasını solumak. sevgiliniz varsa vapurun uç kısmında o meşhur titanic sarılışını yapıp özgürlüğün tadını da çıkarabilirsiniz. yani şehir içindeki binaların kuşatmasından vapurun dalgaları yarması misali kurtulmayı simgeliyor bu serüven. tam bu düşlerle vapur üzerinde denize nazır bir yerde konuşlanıp içinize deniz havası çekmeye yeltendiğinizde o tanıdık koku ve duman çıkartan nesneyle irkilirsiniz; sigara.

asıl özgürlüğü soluyan, siz yerine yine sigara dumanı ve rüzgarla üzerinize üflediğini çok da farketmeyen/takmayan içicidir. hadi burnunuzu tıkadınız ve soluk almayı kestiniz, peki ya biten sigaranın izmaritini parmak ucuyla denize fırlatırken zevkten dört köşe olan ve bir kez daha özgür olduğunu hisseden! vatandaşı gören gözleriniz. hayır hayır bu kadarı da fazla...