başı zorla kapatılmış bir kadın için yadırganmayacak açıklama. özgürlükten anladığınız şey okula gitmekse doğu'da okula gönderilmeyen kızlar bu özgürlükten yararlanmıyor sayın emine hanım. ayrıca eşinizin iktidarı süresinde kadın cinayetleri % 1400 arttı. birçok genç kız hatta çocuk namus cinayetine kurban gitti. adıyaman'da çarşıda adres soran bir adamla konuştuğu için bir kız çocuğu dedesi ve babası tarafından diri diri toprağa gömüldü. çocuk gelinler babası, dedesi yaşındaki insanlarla zorla evlendiriliyor. rızasının olup olmaması sorgulanamaz bile çünkü çocuk! biliyorsunuz ülkemizde kadına tecavüz etmek neredeyse suç olmaktan çıktı. bir çocuğa defalarca tecavüz eden bazıları kamu görevlisi "adam"lar- bu sıfatı hak etmiyorlar ya neyse- en az cezayla paçayı kurtardı. yine eşinizin iktidarı sırasında bir hırsız girdiği evde bir kadına tecavüz etti ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. yasaların bizleri korumaktaki gönülsüzlüğünü bırakın bir kenara toplumun yazılı olmayan yasaları da bizi ipsiz bağlıyor ve sözünü ettiğiniz özgürlüğü nedense biz hiç hissedemiyoruz. eğitimli, kendi ayakları üzerinde duran, düşünen, üreten bir kadın olarak ben, ayrı evde yaşamak istediğim için- bakın yalnızca kendime ait bir ev istediğim için- ailem tarafından cezalandırıldım ve iki yıl boyunca yüzüme bakılmadı! alın size özgürlüğün bedeli!
şu bir gerçek ki bu ülkede türk, müslüman, sünni, erkek ve heteroseksüel değilseniz ne özgür ne mutlu ne de güvende olabilirsiniz. bizzat eşiniz bu anlayışın en güçlü bayraktarıdır. boş laflarla komik duruma düşmeyin lütfen.
uygulandığı iddia edilen şiddet nedeniyle doktor raporu alan ya da şiddetin yarattığı infialle tutanak tutturan yazar olup olmadığını hep merak ettiğim durum.
marşı hiç okumamış ya da anlayamamış yazarların entrylerine sahip başlık. şiirin içinde türk ırkı ya da kürt ırkı veya ermeni ırkı diye bir ayrım yapılmıyor. bu ülkenin özgürlük mücadelesinde yer alanlar arasında da ırk ayrımı yoktu. annanelerinize, ninelerinize tecavüz edecek olan, binbir çeşit katliamı ve işkenceyi uygulayacak olan düşmana karşı mücadele veren halk vardı. yani yeni kurulacak olan türkiye cumhuriyeti'nin mücadelesi vardı, çerkeziyle, boşnağıyla, kürdüyle, türküyle, azerisiyle, gürcüsüyle... "baban kimdi bilemezdin şerefsiz" demeyeceğim sana, çünkü senin için bu tür şeylerin pek önemi yok. aidiyet becerin de yok zaten, nerede nasıl olursan ol zaten memnun olmayacağın apaçık ortada. bayrak önemli değil dersin, ülkeler önemli değil dersin. milliyetçilik, ırkçılık yapmayın dersin ama en sağlam milliyetçiliği, ırkçılığı yaparsın, senin için önemi olmayan o bez parçasını yakar, fakat aksine kendine yeni yeni bez parçaları üretirsin. ülkelerin, sınırların bir önemi olmadığını söylediğin halde kendine yeni ülke isimleri üretirsin, yeni sınırlar çizersin. yazdıklarınla yaptıklarını yanyana koyunca kendinle çelişirsin, sonra da yıllar önce verilen ve tüm dünyanın şaşkınlıkla izleyip tarihe not ettiği o özgürlük mücadelesini yok sayarsın. yazık sana... acınası...