bir emine erdoğan beyanatı. sanırım kendisi paralel evrende başka bir türkiye'de yaşıyor... söylediklerini aynen aktarıyorum:

“türkiye’de kadınların yaklaşık yüzde 97’sinin okula gitmesi iftihar vesilemizdir. türkiye’deki kadınların her türlü baskı, zulüm ve şiddetten tamamen kurtulması için gayret sarf ediyoruz. biz ülkemizde kadına yönelik şiddeti asgari noktaya çekmeyi başardık.“

ps: sonrada tinerci biz oluyoruz...

emine erdoğan gibi vizyonsuz bir insanın şaşırtmayan açıklaması. zaten eşinden, sevgilisinden şiddet gören kadınlar, zorla evlendirilen genç kızlar özgürlüklerini yaşadıkları için bu hale geldiler değil mi?

(bkz: türkiye'deki politik aktörlerin zaytungvari açıklamaları )

bakis acisina gore degisen bir ozgurluk, ozgurluk degildir. herkes hur ve ozgurum kelimesini kullaniyor ama bu ulkede gecerli olmayan kelimeler bunlar. turkiye'de kadinlar ozgur degildir ve bu kafa yapisi degismedikce olamayacaktir. ayni sey escinseller icin de gecerlidir.

başı zorla kapatılmış bir kadın için yadırganmayacak açıklama. özgürlükten anladığınız şey okula gitmekse doğu'da okula gönderilmeyen kızlar bu özgürlükten yararlanmıyor sayın emine hanım. ayrıca eşinizin iktidarı süresinde kadın cinayetleri % 1400 arttı. birçok genç kız hatta çocuk namus cinayetine kurban gitti. adıyaman'da çarşıda adres soran bir adamla konuştuğu için bir kız çocuğu dedesi ve babası tarafından diri diri toprağa gömüldü. çocuk gelinler babası, dedesi yaşındaki insanlarla zorla evlendiriliyor. rızasının olup olmaması sorgulanamaz bile çünkü çocuk! biliyorsunuz ülkemizde kadına tecavüz etmek neredeyse suç olmaktan çıktı. bir çocuğa defalarca tecavüz eden bazıları kamu görevlisi "adam"lar- bu sıfatı hak etmiyorlar ya neyse- en az cezayla paçayı kurtardı. yine eşinizin iktidarı sırasında bir hırsız girdiği evde bir kadına tecavüz etti ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. yasaların bizleri korumaktaki gönülsüzlüğünü bırakın bir kenara toplumun yazılı olmayan yasaları da bizi ipsiz bağlıyor ve sözünü ettiğiniz özgürlüğü nedense biz hiç hissedemiyoruz. eğitimli, kendi ayakları üzerinde duran, düşünen, üreten bir kadın olarak ben, ayrı evde yaşamak istediğim için- bakın yalnızca kendime ait bir ev istediğim için- ailem tarafından cezalandırıldım ve iki yıl boyunca yüzüme bakılmadı! alın size özgürlüğün bedeli!

şu bir gerçek ki bu ülkede türk, müslüman, sünni, erkek ve heteroseksüel değilseniz ne özgür ne mutlu ne de güvende olabilirsiniz. bizzat eşiniz bu anlayışın en güçlü bayraktarıdır. boş laflarla komik duruma düşmeyin lütfen.

şehirli kadınlar için yapılabilecek temelsiz bir açıklama. evet artık kadınlar okuyor, çalışıyor ve kendilerini bir erkekten bağımsız olarak ifade edebiliyorlar. ne ala. ama gelgelelim o okula ve işe giderken yaşanan tacizler, bastırma ve yıldırma çabalarını saymazsak. cümleyi belki şöyle kurmak daha doğru olur: '' türkiye'de kadın erkeğin izin verdiği ölçüde özgürdür ''. *

hele hele maktül olarak özgürlükleri ile açık ara öndedirler. *

türkiyede kadın o kadar özgür ki kaç çocuk doğurması gerektiğini emine hanımın pek kıymatlı eşi belirliyo..

kendisini bilemem ama tecavüzcüleri özgürdür.

kadınlar, son yıllarda kendilerine verilen özgürlükleri suistimal ettikleri de oldu. bahsettiğim kesim, şehirli kadınlar tabii ki, ama kırsal bölgeler hala çocuk gelinler ve birkaç öküz karşılığı, '' ben karı istirem..'' diyen bir delibozuğa satılıyorlar. tecavüz edenlere nerdeyse madalya verilecek. onu da verseler de, direk kolladıklarını anlasak, özgürlük ufak bir azınlıkta görülebilir. çoğunluk ezilir, töre cinayetine kurban gider, okutulmaz vs. vs.. işte böyle garip bir özgürlük anlayışı var!.

rüyalarda bile görülemeyecek ütopik bir düşüncedir. türkiye'de insan hakları olmamasıyla birlikte dünyada da olmadığı meşrudur.

(bkz: türkiye'de kadın üzgündür)

her zaman bardağın dolu tarafından bakmamız istenen konudur. kadın türkiye'de özgürdür sözde seküler toplum bireyidir. peçe takma, burka giyme, sünnet olma zorunluluğu yoktur.

"nah özgürdür!" derdim ama demeyeyim..!

her zaman bardağın boş tarafından bakılması gereken konudur. olan özgürlükler tek tek elden gitmektedir. en azından gitmesi için birileri çaba harcamaktadır... gitmemeli, kadın - erkek - lgbti aydınlık zihinli bireyler, buna karşı duruşlarını güçlendirmelidir. hatta, olan özgürlüklerin üzerine, yenileri de eklenebilmelidir.

hani 25-30 sene boyunca köle olarak yaşamış, özgürlüğü hiç tatmamış birisine "hadi git, sen artık hürsün," dediğinizde köle ne yapacağını şaşırır ya, işte türkiye'de kadının özgürlüğü bu kadardır. doğduğu andan itibaren baskı altında tutulan kadın zaten özgürlüğünü ne olduğunu bilemez.