yazarların kendinden geçtiği anlar

saatlerce çişimi tuttuysam tuvalete ilk ulaştığım an kendimden geçiyorum.
kimsenin bilmediği bir şeyi biliyorsam kendimden geçiyorum.
lazanya yerken kendimden geçiyorum.
orgazm olurken kendimden geçiyorum.
güneye indiğimde, kafamı arabanın penceresinden çıkarıp nemli havayla ilk buluşmamda kendimden geçiyorum.
elektriklenme yaşadığımda** kendimden geçiyorum.
mcdonalds'tan quarter pounder yediğimde kendimden geçiyorum.
biraz materyalist bir insanım, hani dürüst olalım. çok beğendiğim bir sneakerı, bulamayıp günlerce-haftalarca kovalayıp en sonunda bulunca, hele de o en beklenmeyen şubeden vs çıkması ile içimi kocaman bir sevinç kaplıyor, göğsüm kabarıyor. hani böyle legally blonde'da elle staja kabul edildiği zaman, listede adını bulup ilerler ve elini yukarı kaldırarak gözleri dönmüş bir şekilde ' me ! ' yapar ya, işte aynen o.
göğüslerimin sömürüldüğü anlar mesela * * *
rollarcoaster'da ilk büyük yokuştan aşağı inilen an.
mükemmel bir iğneleme yapılan an.
arabada 150'nin üzerinde en sevdiğin şarkının arkaplanda olduğu an.
yıllardır dinlediğin sanatçının sahnede görünen ilk silueti.
su kayağında suya çarpmadan hemen önceki an.
çıplak ayaklarla su kıyısında dururken vuran dalgalarla yavaşça kuma gömüldüğün an.
dilini uzatıp kar tanesi yakaladığım an. ( sadpanda ile bunu yapmaya bayılırız.)
aylar önce verdiğin küçük detayların hatırlandığını gördüğün an.
her şeyi yeni değiştirilmiş yatağa girilen an.
kapıdan girdiğinde en sevdiğin yemeğin kokusunu aldığın an.
yaşça olgun flörtümün bana "paşam" dediği an.**