gay means happy why i m so sad

türkçeye adaptesi : "ağlayarak 31 çekeceğine gülerek koli kes." olurdu heralde.

aşkta mantık aramak

aklı götüne kaçmaktır. bunun başka açıklaması olmaz. zaten bunun hiçbir açıklaması da yoktur. olsa da değişkendir.

castlevania

sözlüğe katılışının üstünden 24 saat geçmeden hedefini 500 entry olarak açıklayan yazardır. *

entry makinesi

an incredible kinetic sculpture of san francisco

bir adam, 100.000 kürdan ve 35 yıl...

2f36c

cübbeli ahmet hoca

yeni serüvenlerini merakla beklediğim islam ehli. tüm yaptıklarını "bende aciz bir kulum" muhabbetine bağlarsa tüm inanlara ve onları inandıranlara olan saygımı da yitirtebilecek kimse.

lostmen

yetenkli ellere teslim etmek için sabırsızlanıyorum ayrı bir konu ama kendimi tanımak, tanışmak zorunda hissettiğim özel bir insan. bir insanın gülümsetmesinin verdiği mutluluğun dahada fazlasını verebilir. sanat budur.

gaylere aşık olan kadın

hayatta her şey olabilir, insanın olduğu yerde her şeye inanmak gerekir denecek türden bir duruma denk gelen kadındır. aşk zaten kontrolü mümkün olan bir duygu değil. kimi, neden sevdiğini kolay kolay kestiremez insan. ayrıca birçok duygu (hayranlık, sevgi, bağımlılık) aşkla karıştırılabilir. velev ki duygu aşk! bir kadın bir erkeğe aşıksa- hesapsız aşklar için söylüyorum- ince hesaplara girmez ki, kimse giremez! sonuç hayal kırıklığı olur mu? şüphesiz! ama yaşadığım deneyimlere bakarak bir öküze aşık olmaktan daha büyük bir yıkım olmaz benim adıma. en azından aşka küstürmez insanı. karşınızdaki insansa acı duyar, mutsuz olur, özler ama onun da desteğiyle aşabilirsiniz bu durumu. hetero bir öküzle bunların hiçbiri mümkün değildir! bir sallar sarsar adamı sittin sene kendine gelemezsin!

nip/tuck, cnbce'de yayımlanan en sert diziydi. izleyenler bilir. hayatın tüm yüzleri vardı o dizide. bir bölümde klinikte ameliyat için bulunan bir lezbiyenle bir trans birbirlerine aşık olmuş ve çılgınlar gibi sevişmişlerdi hangisi hangi rolü üstlenmişti, yoksa bütün rollere boşverip yalnız kendilerini ve duygularını mı yaşamışlardı bilmiyorum. ama hayatta her an her şeyin olabileceğini gösteren iyi bir örnektir.

kuzey kore

mahallenin delisi.bu deliye tehlikeli bir silah vermişler delide "sıkıyimmi ayağınıza" gibi şeyler demekte.ve mahallenin abileride "hadi yavrum bırak o silahı gel sana çikolata alacam" demekte

bu ülkede eşcinsel olmak suç

star tv'nin 20 dakika adlı dizisinde son bölümde özgür adlı karakterin dilinden dökülen replik.

özgür diğer karakter koray'ın sevgilisi olup, dizi tabuları yıkmaya devam etmekte.

tous les memes

son albümünden en beğendiğim parçası. klibiyle de fark yaratmaya devam ediyor.
(bkz: stromae)

ayı sözlük itiraf

daha başıma ne gelebilir merak ediyorum doğrusu. hayatım ucuz türk dizilerine döndü. hep bir yalan, hep bir entrika. kime güveneceğimi şaşırdım. her zaman iyi ve dürüst bir insan olmanın doğru bir şey olduğu öğretildi bana. ama öyle değilmiş. keşke kötü bir insan olsaydım da yapılan haksızlıkları aslında hak ediyor olsaydım. en azından 'ben bunları hak ettim' derdim. ama durum böyle olunca insana koyuyor. hep aynı soru geliyor insanın aklına. niye? tüm bunlara rağmen hala biraz olsun umudum var. sadece 'hayatım bok gibi gidiyor ama ben bu adamı çok seviyorum' diyebilmek istiyorum. çok mu?

pluto

serbest çağrışımları için;

(bkz: plüton)
(bkz: platon)

spirited away

hdpli sözlük yazarlarının sevimliliği