birden nostaljik olasım geldi. eskilerden bir sibel alaş şarkısı. mustafa sandal yazmış şarkıyı. yaptığı tek iyi iş belki de bu adamın.
şarkının sözleri şöyle: (burasını sibel alaş düzyazı gibi okuyor) sevip de söyleyemediğim şarkılar var bir dizesini asla hatırlayamadığım şiirler keşke, keşke o ben olsaydım dediğim hikaye kadınları düşlerim var uyandığımda yalnızca başını hatırladığım ve asla sonuna kadar görmeyi beceremediğim, bir adam var düşümde, tam dokunacakken uyandırıldığım bir adam sonumuzun ne olacağını hiç öğrenemediğim düşümde bir adam var benim mi bilemediğim bir adam var diyorum, düşünüp düşümden ayrı kaldığım
(ahan da şarkı başladı) durup da söyleyemediğin adımsa gizli kapaklı sevda türküleri tuttursam da ben telli duvaklı yanıma korlar mı adam seni koparıp acıtmazlar mı beni nafile yanar elin dudağın seni beni yar ederler mi
yağmur bulutu unutursa dalında çiçeği kurutursa yar benden utanırsa düşündüm düşümden ayrı kaldım
planetromeo ve manjam isimli gay partner sitelerindeki profillerin önemli bir kısmındaki spot haline gelmiş, kendi içinde bir paradoksa sahip ifadenin temelini oluşturan kelime. (adam gibi adam)
haydar ergülen'in adam isminde harika şiiri vardır .
adam
-idil'e- o şehre davrandığın gibi davran bana da o şehre gittiğin gibi bana da git uçarak bana da in, bana da kon ve el salla geride bıraktığına: elveda benim küçük adamım! ufacıktan bir şehri nasıl adam ettinse, sevdinse adam gibi, beni de o şehir gibi sev! korkma sakın, adam etmez aşk beni, geç benden, benim de köprülerim var, aşkı seyret oradan, dalgın günüm geçiyor, benim de gecelerim var, danset, eteklerin fırdönsün, sen bana dön, bana eşlik et, benim de sabahlarım var, uyanmaya ne saat, ne telefon, ne kapı: bisikletin zilini dizlerini kanatan bir deli kız çalsın yeter ki! benim de parklarım var, uzanıver salkımsaçak üstüme, dalımdan tut, benim de yapraklarım var güneşli gövdene müjde eli kulağında bahar, benim de şiirlerim var, aşk konulu, senin o şehri sevmene benziyor, seni sevmeye benziyor adamakıllı serserin olana kadar
adam gibi adam olmak deyiminden yola çıkılırsa ...
insan gibi insan olmak için erkek olmak gerekir anlamını taşır .tabii inançsal açıdan bakıldığında bu böyledir .ademden türediğine inanıyorsan zaten bir erkek eğemenliğinden bahsetmek çok zor değil. bu yüzden adam ,erkek olarak algılanır ve cinsiyetci bir çok söylem içerir. bazı inançlara köre 'adam' kırmızı anlamına gelir . adem kırmızı bir topraktan yaratıldığı için. babil dilinde 'adamu' ,yapılmış, genç,çocuk ,ortaya konmuş anlamında kullanılmış. arap inancında 'yeryüzü' anlamını taşır . 'adem' yeryüzündeki bütün toprakların birleşiminden oluştuğu için ..
daha genel anlamda ibranice de 'adam ' bir cinsiyet belirtmeksizin 'insan' 'insan türü'olarak ele alınmış. 'adam' kelimesinin türeyişi hakkında böyle çok rivayetler var.
adam olmayı erkek olmakla özleştirirsek bütün güzel ve insansı şeyleri adamlığa yani erkek olmaya atfetmiş oluruz . ve bu cinsiyetci bir yaklaşımdır.
eşcinsel literatürde nerdeyse sarılıp bırakılamayan kurtarıcı bir ikona, hatta kutsal bir mite dönüşmüş sözcük. adam olmanın içi ne şekilde dolarsa dolsun hedeflenen şeye yüklenen anlama yönelik; doğru düzgün ve normal şeyler yükleme amacı var kanımca. sanırım adamdan sayılmayan ötekileştirme yoluyla çöpe gidiyor. ne çektin be adam sen, ben olaydım bu sözcük olmaktan istifa ederdim yeminle.
öyle yada böyle bir adam olma ve adam bulma sevdası var. çoğu zaman homofobik homoseksüel ivmesi katarak...
neden biz barikeliğimiz gidince kadın oluyormuşuz(!) da, siz düzgün kişilikte olunca "adam" oluyorsunuz. o halde bakirler erkek, bakir olmayanlar adam olsun. peki neden sizde "adamlık" övünülen bir şey iken biz kadın olduğumuzu söyleyince bakire olmayan olarak akıllarda oluyoruz.
senin bakir olup olmaman benim umurumda değil. ben bir kadınım ve senin adamlılığını sikerim. kız da sensin. bakirelik zarım da yüzüne yapışsın. kıllarımı da almıyorum. ben senin iğrenç göğüs kıllarına, sikin bir havada dolaşmana laf etmiyor isem sen de susacaksın. sen milletin içinde sikini kaşırsan ben de araya sıkışan seksi kilodumu düzeltir, mememi de kaşırım.
orkid alırken sanki yarım kilo peyniri paketlermiş gibi paketleme sen de şunu bakkal amca. neyini saklıyoruz yahu?
sibel alaş'ın 16 yaşındayken şimdiki kocasi olan ve kendinden hayli büyük zeki aköz'e yazdığı şarkı. samimi duygular üzerinden kaç yıl geçerse geçsin aynı gücüyle etkiliyor insanı. ayrıca pek çok geyin, bilhassa gizli geylerin aklından geçenleri dile getiren şarkı...
yanıma korlar mı adam seni, koparıp acıtmazlar mı beni nafile yanar elin dudağın seni bana yar ederler mi?
en son (bkz: ufak tefek cinayetler) dizisinde yer alarak yeniden gündeme gelmiş şarkıdır aynı zamanda. 22 yıl sonra gene müzik mecralarının ilk 10 listelerine girmiştir.
bu şarkının bedük'ün bedük olmadan önce gerçek ismiyle (serhat) çıkardığı bir coverı da vardır.
not: yukarıda biri mustafa sandal yazmış demiş ama yanlış bilgi. şarkı tamamen sibel alaş'a aittir.