akıllı müteahhitlerin şehirlerde yer kalmayınca zaten yanarak yok olacağını önceden hesapladığı ağaçları kesip yerine daha kalıcı eserler dikme eylemi. hem daha heybetli, hem daha kalıcı bu yeni yaşam alanları küresel ısınmanın sınırları zorladığı devirde yeşili bile böylesine fütursuzca yok ettiğine göre artık dünyaya sığamadığımız, onu yiye yiye bitirme telaşında olduğumuz açık. bu kafayla nice lüks yaşamlara!

tohumlar fidana, fidanlar ağaca, ağaçlar ormana dönmeli yurdumda.

doğa katliamıdır. birde düzensizce dikiliyorsa daha da beterdir.

ultra şehir istanbul ve diğer büyük şehirlerde doğaya karşı yapılan tecavüzdür.

beton şehre doğru giden yolun başlangıcıdır.

(bkz: trabzon)

camdan dışarı baktığımızda bizleri bekleyenlerin sadece beton yığınları olduğu durumu ile karşı karşıya kaldığımızın belirtisidir .

ağaçtan sağladığı oksijen ve diğer faydaları binadan da sağlanmasını öğrenmesi gereken kişidir.

cahil ve gafil üçüncü dünya halklarına yakışandır...

(bkz: durmak yol yola devam)