ahmet aslan

yıllar önce birine tutulmuştum. böyle adam bana "gel" dese geliyorum, "git" dese gidiyorum. hatta eline bi çubuk alıp uzaklara fırlatırken bi yandan da "koş oğlum, tut şunu" diye bağırsa lafını ikiletmeden koşacak kadar büyük bir salakça teslimiyet içinde tutulmuşum adama. ben onun sikinde olmazken, o bende her şeyin anlamı gibiydi. işte ahmet aslanı ondan tanımıştım "tanımadığım ten" şarkısıyla. dinlemeyenler varsa dinlesin.
3 Entry Daha