aileye açılmak

  • /
  • 10
yıllarca oğlum diye size hitap eden babanızın bir anda şoka giriş hali
1- takıldığınız insanlar, takıldığınız mekanlar, ya da yaşadığınız ilişkiler ailenize anlatamayacağınız cinstense açılmanın bir anlamı yok.
2- ne yazık ki marjinal kesim ön planda. abartılı hareket ve görünümleriyle ön yargıları körüklemekten başka bir işe yaramıyorlar. o kesimin yarattığı imajla yüzleşeceğinizi unutmayın.
3- kendi taşıdığınız yükü başkalarının üzerine yığmak da bir çeşit bencillik. siz rahat edeceksiniz diye onları başkalarına karşı tedirgin edeceksiniz çünkü.

yine de drama sevenler deneyebilir. iyice ölçüp tartmak lazım.
neresinin drama olduğunu anlamadığım şey. siz dramatik şekilde açılıyor olabilirsiniz ama ben gayet normal bi şekilde açıldım.
heyecan istiyorsanız açılırsınız bence gereksiz
çoğu zaman gereksizdir. ve düzelteyim: eğer toplumun her kesiminden insana karşı cinsel yöneliminizi açıkça söyleyebiliyor ve hak ihlalinizi önleyebiliyorsanız, o zaman bu açılmaktır. ama yok, aileye, eşe dosta durumu açıklayıp dışarıda heteroseksüel görünmek zorundaysanız bunun adı "itiraf"tır.
eğer ailenize yöneliminizi itiraf ettiğinizde yaşam standartlarınız düşecekse ve ailenizin de ruh sağlığına zarar verecekseniz yapmayın. ille de herkes bilmeli mi?
ekonomik bağımsızlığınız varsa söyleyin. ekonomik bağımsızlık da ucu ucuna geçinmek değildir; coğrafya, zaman, muhit vb. gibi önemli etkenler değişse bile belli bir yaşam standardını garantilemektir.
bunu yapmaya ihtiyacimiz yok. elinize uzuntuden baska bir sey gecmeyecek. soylemezseniz bir sey kaybetmezsiniz. derdinizi anlatacak bir sabir tasi bulun ona anlatin. aileye acilma gibi bir hata yapmayin.
23.07.2015 tarihli entryimi tekrardan atıyorum. benim için çok büyük manevi değeri var. hala bu başlık altında durmasını isterim.

paranoyak ailem sağolsun ne ben onlara açıldım,ne onlar bana yaklaşık 3 yıl önce peşime dedektif taktılar

biriyle tanışmışım 2-3 hafta olmuş herşey düzgün gidiyor,ailem yazlıkta ben sevgilimin evine kalıcak iken dayımdan telefon geliyor. normalde beni sadece bilgisayarı ve telefonu bozulunca arayan adam bu. açtığımda nerdesin,napıyorsun muhabbetinden sonra gece nerde kalıcaksın diye sorduğunda arkadaşımda kalıcam dediğimde hayır kalmıyacaksın diye ısrar ediyor. aynı şekilde 1-2 defa daha kalıcam dedikten sonra sevgilimin oturduğu semti söylüyerek orda kalmayacaksın dedi. benim sinirden elim ayağım titremeye başlarken o zaman ki sevgilim zar zor sakinleştirip,saati otobüsle dönermiş gibi ayarladım. yolda bir kaç arkadaşımı aradım durum böyle,böyle eğer seni ararsam şurdaydık,burdaydık diye tembihledim. eve gittim dayı geldi. sen kimlerle görüşüyorsun diye nutuk atmaya başladı

sevgilimin çalıştığı yeri.okuduğu okulu,eski çalıştığı yeri,adresine kadar hepsini biliyor. 20 dakikalık ateşli bir tartışmadan sonra bana "millet böyle başlıyor,kadın kıyafetleri giyerek son buluyor" diye nutuk atmaya başladı. bu adam bana ahlak dersi vermeye çalışıyordu hala kulaklarıma inanmıyordum. kendisi karısını döven,metresleri olan,evinde psikolojik ve fiziksel şiddeti esirgemeyen bir insandan ahlak dersi dinliyordum. hetero olmak bunu gerektiriyor sanırım. kendine bakmadan başkalarını yargılamayı!

evden çıkarken bana "ibne misin oğlum sen" diye sorular sorup dururken bende evden bir an önce yollamak için hayır ne işim olur diye yalanlayıp kış kış ettim. olayları arayip sevgilime anlattığımda kendisi korkudan altına sıçıp telefonlarıma cevap vermemeye başladı. gece bir yandan onu ararken kenarda duran şarap şişesi gözüme ilişti hem ağlıyor,hem içiyordum. şişenin dibini bulduktan sonra ne kafam yerindeydi,nede benliğim. anlış bir hışımla dolapta ki bütün hapları alip önüme koydum ama içmeye götüm yemedi be sözlük.
neyse ertesi gün zar zor sevgilime ulaştım zar zor sakinleştirdim 1 hafta görüşmeyelim ortalık sakinleşsin dedik. bu sürede peşime dedektif takıldığı olayını teyzem,annem ve ablam duydu. ben nasil özel hayatıma tecavüz edersiniz diye laf anlatmaya çalışırken onlar tek bir ağızdan o senin dayın,baban sayılır ne yapsa yeridir tarzı argumanlar duyarken ben sinir krizi geçiriyordum. sanki ben bir birey değildim de onların ellerinde bir kontrol edebilcekleri bir kuklaydım. ben hariç herkesin hayatım hakkında laf hakkı vardı.
olaydan yaklaşık 2 hafta sonra tam sevgilime napiyorsun diye yazacak iken bir anda "dayın seni arıyacak" diye bir mesaj geldi ve annemin ayak seslerini duydum odama geldi telefonu bana verdi "dayın senle birşey konuşmak istiyor" dedi. ben itina ile telefonu alıp suratına kapatıp geri verdim. bu olay 2-3 defa daha gerçekleşti. en son duyduğum cümle dayın eve geliyor senle birşey konuşacakmış dedi ve telefonumu cüzdanımı alıp evden dışarı attım kendimi. sakin bir parka gittim sevgilimi aradım "kapımda adamlar var" dedi ondan son haber alışım oldu. 1.5 saat sonra lise arkadaşlarımla dışarda otururken dayımdan gelen mesaj "ekmekarası seni ve sevgilini biliyorum,bizim ailemizde böyle birşey yapamazsın(kraliyet ailesimisinden misin sen orospu çocuğu)(aklından geçirenler için doğulu değilim anne tarafım izmirli,baba tarafım bulgar göçmeni).elimde fotoğraflarınız var,sevgilin avucumun içinde bunu böyle yaşamaya devam edersen bu uğurda kan dökülür".kendi dayım tarafından ölüm tehdidi almıştım. hayatımda yapmadığım şey kalmadı sanırım.
bu olaylardan sonra yaklaşık 6 ay ağır depresyonda kaldım aylarca antidepresanlar ile yaşadım.evden bir an önce kendimi atmak için eğitim hayatımı çöpe atıp meslek değiştirmeyi düşündüm.

tam olayları arkamda bıraktım zannederken geçen hafta ablam senle birşey konuşmamız lazım deyip beni dışarda sakin,kuytu bir köşeye çağırdı. konuşmanın ne olacağını adım gibi biliyordum ama aptala yattım ve beni bildikleri için yemediler. bana sorular sormaya başladı ilk ne zaman hissettin,ilk ne zaman oldu ama en ağır sorusu "bu işin içinde duygusal bir şey var mı ?" diye sorması oldu. o an diyemedim yok anacım ben bunu hobi olarak yapiyorum. ilk ne zaman oldu dediğinde üniversitede dediğimde "aa daha yeniymiş,biz bunu düzeltebiliriz,normala dönebilirsin" diye saçma laflar dinlemek çok zor be sözlük. beklentilerini sorduğumda "en azından kadınlardan da hoşlanman" dedi. sistemin verdiği at gözlükleri dışına bakamayan insanlar tarafından yargılanmak en zoruymuş aslında.3 kuruşluk bilgi birikimi olmayan insanların sana ahlak dersi verip neyin yanlış,neyin doğru olduğunu sana göstermeye çalışması.
annem zaten öldü babam ise cahil değil de kabullenemez böyle şeyleri. ya beni öldürür yada evlatlıktan red eder babamı da kaybedemem şu hayatta o yüzden açılmayı asla düşünmedim
asla yapamayacağım eylem
modern, anlayisli yada acik fikirli bir aile olsalar dahi uzuluyorlar. çünkü escinsel olmak biraz zordur heteroseksuellige gore. hem toplumsal olarak hem de uyum olarak.

acilmayinca da gercekten beni tanimiyorlar diyorsun, bazi yalanlar soyluyorsun icinde birikiyor.

ben aileme acildim. bazen yapmasaydim diyorum. yuzgoz olduk diyorum. rahatsiz oluyorum. ama o zaman diyorum ki kendime escinsellik yalnızca yatak demek degildir. ben yatagimi anlatmadim, kimligimi sosyal durusumu soyledim.

bazende iyiki acildim diyorum. ne kadar fazla gizlenirse insan o kadar cikmazi yuku oluyor, buda bunaltiyor, zayiflastiriyor.

en guzeli mumkun oldugunca acik.ve net yasamak.maske takmamak. ben buyum çalmadım cirpmadim. niye utanayim.
kolundan tutulup psikologları dolanma ihtimali de vardır. evden kovulma ihtimali de vardır. dayak ve sonu ölüme gitme durumları da vardır.

fakat bunlardan hariç; ailenin sana "sırf seni sen olduğun için sevmesi" gibi bir ihtimal de vardır. her şey kötü olacak diye bir şey olamaz diye umutlanıyorum bazen.
erkek kardeşim biliyor ve gayet iyi anlaşıyoruz. abi kardeş ilişkimizi seviyorum. birçok abi kardeş ikilisinden daha yakınız.
ya katastrofik ya da çok mutlu edici sonuçlar doğurur, arasının olduğunu düşünmüyorum, hayatını değiştirebilecek eylem, iyi veya kötü yönde , çok iyi düşünülmesi lazım, bu hayat sizin ,ailenizin değil, aileye söyleyerek mutlu ve rahat olacağınızı düşünseniz bile bir daha düşünün, koskoca hayatta başka türlü mutlu olmanın da yolları vardır
bilmelerini gerektirecek bir durum olana kadar açılmamayı düşünüyorum. öyle bir şey de muhtemelen olmaz. şimdi bile karşıt görüşlerle sürekli çatışırken bunu yapmak mantıksız olur. reklamlarda gördükleri aşk 101'in "ibne" osman'ı yerine beni linçlerler. *
aileye ve sevenlere üzüntü getirmek dışında bir işe yaramayacağını düşündüğüm durum.
bizim kefaretimiz bu sanırım.
açıklanacak bir durum olduğunu düşünmüyorum. zaten hepimiz yeteneklerimiz, ilgilerimiz, farklılıklarımızla apaçık ortadayız. anne evladını tanımaz mı? en hetero normatif olanlarınız, şu erkeksi dışarıdan "belli" olmayanımız dahi belli canımlar. toplumdan izole, statüsü, eğitim düzeyi yüksek, ekonomik kaybı olmayan ve vee anlayışlı bir aileniz varsa bu kimliğinizi açıklamanızda bir beis görmüyorum. saydığım kriterlerden herhangi bir kriter eksikse gerek yok omuzlarına bir yük daha vermeyin. biçilmiş rolleri oynamaya devam edin.
babamin anneme donerek; senin sulalene benzediginin kaniti dedigi andi benim icin.
ekonomik ozguluk gerektiren davranış, şimdi bakınca iyiki yapmışım dediğim ama zaman zaman bencil olduğumu düşündüğüm bir konudur.
şuraya bırakayım.

http://gayganzemin.blogspot.com/search/...
ve sonrasında gelsin ilaçlar aptal psikologlar ve hayatını bok eden sorular
bu başlığın adı hayat nasıl karartılır mı bana mı öyle geldi?
  • /
  • 10