akp'nin oylarının hiç düşmemesinin nedenleri

maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi primadidir.



evet çok emindik akp'nin oylarının düşeceğinden, akıl-mantık-vicdan böyle olmasını gerektiriyordu.

akp ve özellikle recep tayyip erdoğan hem dolaylı olarak hem de doğrudan insan haklarını, insan onurunu ve evrensel ahlak kurallarını defalarca çiğnedi, hatta tükürdü, sonra da tükürdüğü şeyi biraz da tekmeledi. bu ülkede vicdan sahibi milyonlarca insanın bunun karşısında sessiz kalmayacağını düşündük. ama olmadı. neden olmadığı kısmını anlamak bence gayet kolay, çözümün ne olması gerektiği kısmı ise epey gayret gerektiriyor.

akp'yi destekleyen kitlenin en büyük kısmı piramidin en alt basamağındaki gereksinimlerini bile gidermekten aciz olan kitledir ve akp sayesinde bu gereksinimlerini gideriyorlar ya da giderdikleri düşündürülüyor. bu kısmı çok önemli! bu insanlar zar zor ayın sonunu getiriyor, her biri kredi kartı borcunda boğuluyor olabilir ama algı yönetimi sayesinde şartlarının iyi olduğuna inandırılıyorlar, bu grup zaten en zavallı kesim. eğitimi olmayan, niteliksiz bir kitle ve çok az şeye tav olabilecek kitledir,düşünün bi, hayalinizde canlandırmaya çalışın! bu kitle şu ana kadar herkesin yukarıdan baktığı, kimsenin umursamadığı insanlardan oluşuyor. biri çıkıp bu adamları kucaklarsa, sorgusuz sualsiz ona bağlanır tabiki. adam evine akşam ekmek götürdüğü için kendini şanslı sanıyor, o götürdüğü ekmeğin recep tayyip erdoğan sayesinde götürdüğüne inanıyor, ki haksız da değil hani. akp gerçekten de bu insanları yok saymadı, bütün politikalarını onlar üzerinden götürdü.

şimdi bu adamın senin twitter'ının kapanması sikinde olur mu? ya da senin ağacın, kültür varlıkların, insan onurun, erdemlerin ideallerin bu adamın gerçekten de umrunda olur mu?

bir de chp'nin oy aldığı kitleye bir göz atalım. mesela, istanbul'a, kadıköy? beşiktaş? bakırköy? sarıyer? buradaki insanların eğitim ve refah seviyeleri zaten yüksek. yani piramidin en üst kısmındaki gereksinimleri için çırpınıyorlar. yani maneviyat, insan onuru, hak, hukuk, düzen, saygı...

bütün bu anlattıklarımdan sonra işi elitizme bağlayacağımı düşünüyorsunuz biliyorum. ama hayır bağlamayacağım, bence cahile cahil demenin, menfaatçiye menfaatçi demenin, hırsıza hırsız demenin hiç bir yanlışı yok. istesem de aksini yapamam. ama iktidara alternatif olacak partinin memnun etmesi gereken kitle budur bizim gibi 3. dünya ülkesi demokrasilerinde.

aslında hepimiz bu gerçeği içten içe biliyoruz lafın başında da dediğim gibi sorunu biliyor olmak çözümü biliyor olmak demek değil maalesef.
4 Entry Daha