amin maalouf

1949 yılında lübnan da doğdu. ekonomi ve toplum bilim okudu. gazeteci olarak çeşitli yayın organlarında çalıştı ve yöneticilik yaptı. yazdığı kitaplarda daha çok asya ve akdeniz kültürü üzerinde durmaktadır.

türkiye deki bütün kitapları yapı kredi yayınlarından çıkmaktadır.

eserleri:

afrikalı leo (1986)
semerkant (1988)
ışık bahçeleri (1991)
beatriceden sonra birinci yüzyıl (1992)
tanios kayası (1993)
doğunun limanları (1996)
ölümcül kimlikler (1998)
yüzüncü ad - "baldassarenin yolculuğu" (2000)
yolların başlangıcı (2004)
çivisi çıkmış dünya (2009)

opera librettoları

uzaktan aşk (2002)
adriana mater (2006)

kurgusal olmayan eserleri

arapların gözüyle haçlı seferleri (1983)
semerkant romanını okuduğumda çok etkilenmiştim. tarihi roman sevenler tarafından takip edilmesi gereken bir yazar. en son yüzüncü ad:baldassare nın yolculuğu romanını okudum. bir kaç romanını daha aldım ve külliyatı tamamlamak hedefim var. tarih bilgisi şüphesiz çok iyi ama eserlerinde kuru bir hava yok. edebi yönü de tatmin edici ve naif. amin maalouf okumamak büyük eksiklik derim ayular.
doğu'dan uzakta çıkardığı son kitabıdır. aldık okumaya başladık efendim.* giriş cümlesine dikkat eden biri olarak bu kitap da merak uyandırıcı; adımda doğmakta olan insanlığı taşıyorum, ama ben nesli giderek tükenen insanlığa aidim...


doğu’dan uzakta, gençliklerinin en güzel dönemlerini bir arada geçiren, hayalleri ve umutları olan bir grup insanın, ülkelerinde patlak veren iç savaştan sonra farklı yerlere dağılmasını ve yıllar sonra, eski arkadaşlarından birinin cenazesi dolayısıyla tekrar ülkelerine dönmeleriyle başlayan 16 günlük bir yüzleşmenin romanı. romanın başkahramanı adam, tıpkı maalouf gibi, savaştan sonra fransa’ya yerleşmiş ancak doğduğu topraklara sevgisi ve bir dönem içinde yaşadığı çokkültürlü ve çokdinli bu coğrafyayı anlama çabası hiçbir zaman küllenmemiştir. ancak uzun bir aradan sonra giriştiği eve dönüş yolculuğu ve eski arkadaşlarını bulma düşüncesi sanıldığı gibi kolay olmayacaktır. çünkü ne insanlar ne de doğup büyüdüğü topraklar aynı kalmıştır.

açıkça belirtilmese de lübnan iç savaşının getirdiği yıkımlara ve ortadoğu coğrafyasının yaşadığı kültürel, tarihsel ve toplumsal sorunlara dair çok çarpıcı gözlemlere de yer veren doğu’dan uzakta'da maalouf yine en iyi bildiği şeyi yapıyor: doğu’yu anlatıyor.

“geldim, gördüm, hayal kırıklığına uğradım…” -arka kapak-