atatürk orman çiftliği

ankarının en önemli markasıdır. kısaltması aoç dir. ne üretirse üretsin bana göre çocukluğumdaki sadelikte durulukta ve lezzette olan ender güzel kalmış kurumdur. bizzat çifliğe gitmişliğim yoktur ama ankarada mogan gölüne nazır bir tepede orada yediğim dondurmaların, içtiğim meyva sularının hala tadı damağımdadır. * ankaraya dair en çok sevdiğim şeydir. ürünleri ankara dışında da aoç mağazalarında ve bazı marketlerde de* satılmaktadır. *
bugün markette ürünlerini bir kez daha ve daha geniş bir yelpazede gördüğüm için çok sevindiğim kurumdur. fakat bazı kendini bilmez bağnazlar yüzünden o an keyfim kaçmıştır avazım çıktığı kadar bağırıp ağzıma geleni söylemişimdir. olay şöyledir: dinine bağlı 2 çift markette dolanmaktadır. arkada %95i karalar içinde 2 kadın ve onlarında sakallı şalvarlı sarıklı eşleri de önlerindedir. yani bunu söylemekten hoşnut değilim ama kadınlar kendi aralarında elaleme bakıp kıkır kıkır gülüyorlar. adamlarda din üzerinden devleti kurtaran bir sohbet ediyorlar. *. neyse ben mutlu mesut aoç ürünlerine bakarken malum adamların dialoğu beni çileden çıkarttı.

x- bunlar ne abi ? *
y- ankarada atatürk çiftliğinin ürünleri. * atatürk oro..u çifliği ha ha ha ha...!

bunu üzerine hayatta yapmadığım bir şekilde nasıl bağırdıysam tüm marketi başıma topladım. açtım ağzımı yumdum gözümü. atatürke ulu orta küfreden böyle müslümanlar yerin dibine bile demiş bulundum.

not: kimsenin alllahla arasına girmemedim, girmemde. kimsede bana bu konuda ahkam kesemez. kimin ne giydiğiyle ve neye nasıl inandığıyla zerre kadar alakam yoktur. kimseyi giyinişiyle yargılamam, bundan dolayı rencide etmem, bu tarz faşistliğe, ayrımcılığa da pabuç bırakmam . ama bunlar yüzünden dinime ve atatürke yapılan bu tarz densizliklere tahammülüm yoktur. aslında böylesine vefasız ve terbiyesiz olanlara müslüman değilde ne denir bilemiyorum.
ankara'nın atatürk döneminden bu yana en doğal ürünlerinin üretildiği ancak günümüzde doğa düşmanı yönetimler tarafından tarumar edile edile, talan edile edile bitirilemeyen, bir de üzerine külliye kondurulan bir zamanların yemyeşil, şimdilerin çorak külliye arazisi... gözü doymazlar bir külliye yetmez büyütün büyütün büyütün daha da büyütün nihahaha nidaları eşliğinde bir tarihi yok ediyorlar...