ayı sözlük itiraf

1908 Entry Daha
hiçbir zaman ne bu topluma ne de örf, adet, anane gibi yazısız, uydurma, ayrıştırıcı, ötekileştirici saçma kurallarına uymadım ve kendimi ait hissetmedim. bunun yanında hiçbir zaman aile, sülale, akraba gibi kavramları kutsallaştırmadım ve kendimi bu oluşumların da olmazsa olmaz bir parçası olarak görmedim. bu tavrımda bu zamana kadar hiçbir sorun olduğunu düşünmezken birileri hep bunların önemini, kutsallığını vurgulayıp arka planda hep zıttını yaptı. içselleştirdiği iki yüzlülükle hep hadsizce bana parmak sallama hakkını kendinde buldu. demek istediğim bana "özgürce düşünen bir birey" olmayı ne toplum, ne mahalleli, ne akrabalarım, ne de ailem öğretti. negatif yönde katkı koymak, inandıklarımdan vazgeçmemek konusundaki azmimi beslemeye yarayan emeklerini tabi ki yok sayamam ama hastalıklı ilişkilerle bezenmiş bir toplumla gerekmedikçe ilişki kurmamanın hep faydasını gördüm diyebilirim. hastalıklı inanışların, kimsenin göstermelik haricinde özünde içselleştirip uygulamadığı, gözlerden ıraksa her boku yemek mübahtır düşüncesi ile sözde toplumu düzene sokma amacıyla genel ahlak diye isimlendirdiği mantıksız ilkelerin bende hiçbir yaptırımı olmadı. hep bildim ki hastalıklı bir toplumun parçası olmamak hiçbir zaman kayıp değildi! çünkü özgür düşünce önce birey odaklıydı, önce bireyle başlardı, temelinde diğer dinamiklerle bağlantılı gözükse de önce "ben" diyebildiğimiz, kendimizi kendimiz gibi kabul edip, var etmeye başladığımız noktadaydı ve en önemlisi belki de hiç unutulmaması gerekeni ise şuydu; "özgürlük verilmez, alınırdı!"
1699 Entry Daha