ayı sözlük itiraf
bayadır dengim biriyle tanışmadım. :(
hayatımda birilerinin olmaması beni yıpratıyor, daha önceden görüştüğüm biri var ama mesafelerden dolayı artık o kadar sıkıldım ki bu durumdan, yazmak bile istemiyorum bazen ki onun aklı bence halen daha başkasında ama nedense beni de bir türlü bırakmıyor. arkadaş kalalım, bilmem ne kalalım diyerekten (ben değil o) halen daha görüşüyoruz ama artık eski duygularım yok ona karşı. söyleyemiyorum da ama bir gün söyleyeceğim her ne kadar üzülsem de. ha bu durum yoluma devam etmeme engel değil çünkü zaten biz bu konuyu konuştuk ve herkes kendi yoluna bakıyor . kısaca arkadaşız artık. öyle işte.
dünyanın asla ölmeyecek birkaç mesleği var:
sokak müzisyenliği, falcılık, fuhuş, dilencilik; bunlar benim tespit ettiklerim. dünyanın her yerinde bunlardan birini kullanarak yaşamımı idame ettirebilirim.
sokak müzisyenliği ve falcılığı kotaramam. dilenciliğin mesaisi uzun.
geriye kalan tek seçeneği kullanarak dünyayı gezmek, itlik serserilik yapmak istiyorum...
no future sözlük. hergün biraz daha yaşlanıyoruz, hayır gençleşmiyoruz asla olmayacak zaman ileri akıyor, nostaljide kaybolmak hiç bir zaman iyi birşey değil. sen sen ol hep ileriye bal, gelecek nasılsa içinde yaşadığın anın bir parçası ama asla geçmişin değil.
aramızda dağlar kadar duvar, duvarlar kadar yalanlar, yalanlar kadar tutarsızlıkların vardı. ben vardım bana sorunun ne olduğunu söyleyebilirdin. sadece hayatımdan gitmeni istiyorum. farklı yollara. bir daha karşılaşmamak üzere..
şu an çok tuhaf bişi oldu sözlük. hastanede (çalışıyorum) çok yakınlarımda yüzü kapalı bi çocuk vardı hornette. hep merak edip çözmeye çalışıyordum. bulamadım. bugünse farklı bi çocukla ya herrü ya merrü deyip gizliliği sikip atıp buluştum. kahve içtik sohbet ettik. güzel bir elektriklenme oldu ama ilişki olur mu bilmem zaman gösterecek derken o merak ettiğim çocuk fotolarını açtı bana nasılsın diyerek! ben şok! tanıdığım bildiğim biri ve ona açarsam net herkese gider gayliğim. çünkü yakın arkadaşları fila da beni biliyor seviyor. onunla ilişki olur mu bilmem ama olursa süper olurdu ama şimdi diğeri de risk. ay kafa bok bi dünya oldu yine of!
yardım edin sözlük kafayı yemek üzereyim..
çok uzun ve çalkantılı bir ilişkim oldu bilenler bilir. birbirimize deli divana aşık olmamıza rağmen bitirme kararı almıştım ben.
neyse bitirdikten 4 5 ay sonra görüştük dışarıda uzun bir sohbet oldu bu sohbette ilişki hakkında hiç konuşulmadı bir arkadaşla yapılan mubabbetten farkı yoktu.
ayrıldıktan sonra kendime bir cinsel perhiz uygulama kararı almıştım. başka birisinin bedeninde onu yaşamaya çalışacaktım çünkü. bu hem eski sevgilime hemde takıldığım kişiye büyük saygısızlıktı. kendimden emin olduktan sonra (3 gün önce) birisiyle tanıştım. tanıstıktan sonraki gün evine davet etti. normalde katiyen atmayacağım bir adımdı ama verdiği güven, tavrı kesinlikle kusursuzdu. velhasıl kelam gittiğim günün gecesi onda kaldım. ikimizde aşırı şaşkındık, inanılmaz bir bağ oluştu aramızda. inanılmaz bir şekilde eğlendik, vakit geçirdik. gözlerime bakıp zamanı durdurmak istiyorum dedi ve bunu o kadar samimi söyledi ki o inanç tüm ebedenimi, ruhumu kavradı.
yolda gelirken mesajlaşmalarımız devam etti hani bilirsiniz ya ulan bu sefer olacak hissini işte tam o hissi yaşıyordum. hala aklımdan atamadığım, hayatım boyunca kimsenin yerini alamayacak dediğim eski sevgilimle yaşadığım o hissiyatları tekrardan ve ona özel olacak şekilde bana yaşattı ve o da yaşadı.
eve geldim sözlük olanlar oldu.
eski sevgilim bugün attığım hikayelerin hepsine bakmıştı (ki her gün istinasız bakar takipleşmediğimiz halde) ben ise bakmıyorum, hatırlamayayım, unutayım diye kıvranıyorum. girip baktım sözlük. hikayelerinde hep benden bi parçalar bırakmış, hep bana özel kimsenin anlayamacağı göndermelerde bulunmuş. daha önemlisi her sabah ona attığım en sevdiğim şarkıyı paylaşmış. daha aklımın karışmasına izin vermeden mesaj attı "nasılsın" diye.
öyle şeyler yazdı ki sözlük her şeyi bırakıp yanında soluğu almayı istedim. belki de hayatımda bu kadar bir şeyi istemedim. gel oturup konuşalım, eskisi gibi olalım, biz olalım dedi- tamam diyemedim.
nasıl derim yahu yaklaşık 3 saat önce o adamla çok güzel bir gün geçirmişken, yanında uyuyup sımsıkı kollarımın arasına almışken.
-birisi var değil mi dedi var diyemedim.
alkollu olduğumu doğru bir karar veremeyeceğim bahanesiyle erteledim ama ben hiç bu kadar kirlenmiş hissetmedim, hiç bu kadar düşük görmemiştim kendimi..
yeni bir sayfaya mı? yoksa eski defterin kokusunumu istiyorum bilmiyorum. ben artık ben değilim onu biliyorum ama.
aşkıma ihanet ettim.
bir adamın o saf duygularına ihanet ettim
kendime ihanet ettim sözlük.
keşke balkondayken her aşağı baktığımda kendimi atmayı düşünmesem, bu yüzden balkona çıkamaz oldum. bunca zaman uğruna didindiğim uğraştığım şeylerin elimden bir bir kayıp gitmesi çok canımı yakıyor. kendimi çok severdim, halen daha seviyorum ama kendimle savaş veriyorum. ben buyum neden beni kabullenemiyorsunuz ? ne yaptım size? bunca zaman uğruna savaş verdim. yetti artık. bunun sonu yok mu?
yarin yillik izne ayrilcam 5 gun boyunca istanbuldayim ve gezicem artik is guc tempo cok yipratti restlemek lazim kafayi
aşık olduğum kişinin bir chat uygulamasında hesabı olduğunu fark ettim geçenlerde, ve kendim de bir tane açtım takip edebilmek için. çok sık bir şekilde online olduğunu fark ettim. bana uslu durmamı, kimseyle sevişmememi tembih edip duran bu adam neden sürekli online oluyor? bu arada benimle sex yapmak isteyen başka bir adam vardı ve onu bir süredir oyalıyordum. çünkü aşık olduğum kişinin sex yapıp yapmadığından emin olmam gerekiyordu. sonunda bunu ona açıkça sormaya karar verdim. bana yalan söylemesi için bir sebep olduğunu düşünmüyorum, ona daha önce bana haber vermek kaydıyla başkalarıyla sex yapmasında bir sakınca olmadığını söylemiştim. neyse sordum, orda çok uzun süredir arkadaşları olduğunu, çoğuyla gerçek hayatta hiç görüşmediğini, numarasını bile paylaşmadığını, orayı sadece bir yazışma ortamı olarak kullandığını söyledi. istersem profilini derhal silebilirmiş. bu gerçek bir cevap büyük ihtimalle, ama yalansa bile inanacağım. başka biriyle sex yapmayacağım, o bir gün bunu yapsa bile ben ona aşık kaldığım süreç içinde bunu yapmam. ihaneti ve aldatmayı kendime yakıştıramıyorum. ama anlamadığım şey o bana biz yan yanayken bana haber vermek şartıyla başkalarıyla sex yapabilirsin diyordu, sonra ben türkiyeye döndüm ve bir daha görüşene kadar uslu dur muhabbetleri başladı. neden böyle bir değişim oldu merak ediyorum.
bugün 10 km yürüdüm. asla çikolata yememem lazımdı ama tutamadım kendimi ne olacak şimdi aq.
edit: ne istedin lan itirafımdan.
şu anda kız arkadaşıyla beraber karşımda oturan çocuğu kesiyorum. ilginç olan o da beni kesiyor.
hayatımın en zor günlerini yaşıyorum sözlük. yarak gibi hissediyorum
sebebi ise annemin ölüyor ve benim hiçbir şey yapamıyor olmam.
daha çocukken kayıt olduğum bu sözlüğe girmez oldum sözlük. yıllardır adam akıllı girmediğim sözlüğe arada bir itirafa birkaç şey yazar içimi döker rahatlarım diyerek girerim ama yazmaya üşenir çıkarım. hiç de ciddi bir şey yazamam, ciddi konuşurum!!! ancak yazarken insan kaybediyor kendini bir yerde. yazsam da beceremiyorum yani. zaten kalmış 3 kişi sözlükte. nerde o eski güllümler? bu sefer harbiden bir şey yazmam gerekti galiba kimseye söylediklerimi. bir şekilde yazmam gerekti.
bundan 2 ay önce 1 yıl uğraşıp bin bir türlü zorluklarla sonunda vize alıp gittiğim brüksel'deydim erasmus için. en çok da annem sevinmişti vizemin sonunda kabul edilmesine en çok da o uğraşmıştı. gidince tabii alışmam zaman aldı çünkü ne evim vardı ne arkadaşım. tam her şey yerine oturdu her şey çok güzel derken birden kuzenim aradı. dedim önemli bir şey değilse sonra konuşalım. çok önemli aç dedi. içimden dedim ki ah be söyleyecek bu sefer lezbiyen olduğunu ovyes. ancak annemin birden bire fenalaştığını ve yoğun bakıma kaldırıldığını, bana söylememe kararı alınmasına rağmen söylemesi gerektiğini düşündüğü için aradığını söyledi. durumunun iyi olmadığını ve kurtulma ihtimalinin düşük olduğunu açık açık söyledi doktor adayı kendisi zaten. inanılmaz şok olmuş bir şekilde toplanıp geri döndüm bolu'ya. annemin 7 tane kız kardeşi vardır. hepsi feryat figan. annemi görene kadar yediremedim de bu durumu zaten. neymiş inanılmaz büyük anevrizması beyin sapına baskı yapıyormuş bu yüzden vücudunu kullanamıyormuş bilinci de açık değilmiş. gördüğüm anda yıkıldım yoğun bakımda. gözlerinin anlamsız bakışı, vucudundaki mor şişikler... bunu hak etmedi ki o. istemeden gözlerine bakamadan ağladım o izin verdikleri 5 dakika boyunca. ama 3 hafta oldu buraya geleli, insan çirkin bir şekilde alışıyor. ya da benim durumum biraz farklı galiba. depersonalizasyon sorunum var bayağı ciddi. bu pozitif bir şekilde patladı ki ayakta duruyorum zaman zaman nasılsa artık. ama benim annem nasıl bu duruma düşebilirdi? koskoca karabeyoğlu kızı güneş nasıl o halde yatabilirdi inanamadım. neler neler atlattı lan o kadın! bypass ameliyatından koşarak çıktı be çok taşaklı kadındır annem! ama her zaman öyle olmuyor işte. beynine bir operasyon da yapamıyorlar daha kötü olur diye. öyle bekleyeceğiz bir ihtimaldir iyi olur diyor doktorlar. ancak belli son kum tanelerinin düşmesini bekliyorlar. ulan en kötüsü de elimden hiçbir şey gelmiyor. istanbul ankara kaç tane doktor dolaştım, hiçbirinde çare yok. nasıl sikko bir durum bu? kendimi suçlu hissedeceğim galiba sonsuza kadar hiçbir şey yapamadığım için. en azından yapmaya çalıştım diyerek içimi rahatlatacağım.
ismi de çok güzel annemin. güneş, sürekli ismini duyuyorum bir yerlerde. hep de duyacağım. hatta güneş dövmesi yaptıracağım her gördüğümde onu hatırlayayım. sanki unutacakmışım gibi. belki muhteşem bir ilişkimiz yoktu. doğruya doğru dünyanın en iyi annesi değildi. onun da psikolojik sorunları vardı ama dünyanın en iyi insanıydı. kimseyi incitmemiş hayatında, yardım isteyenden hiçbir şey esirgememiş. niye böyle bir duruma düştü ki şimdi? aklım hiç almıyor be. yediremiyorum asla. uzun bir süre de yediremeyeceğim ve bu gerçekliği beynim hep bloke edecekmiş gibi geliyor. ancak bu sağlıklı değil.
ha dahası. 100 kişilik aile divanı benim geri dönmemin daha iyi olacağına karar vermişler. galiba döneceğim ben de. burada olmam hiçbir şeyi değiştirmiyor hatta akıl sağlığımı kaybediyorum her geçen gün. en azından anneminde çok istediği gibi giderim derslerimi geçerim, okul hayatıma sıçmamış olurum maybe. gururlandırım onu. birkaç aya iyi olur da kalkar yanıma gelir falan diye düşünüyorum ama nafile. iğrenç iğrenç durumlar. gidiyorum galiba çarşamba. dönüşüm kötü haberle olmaz umarım.
ha dahası da var. 1.5 yıllık ilişkim bok gibi gidiyor. küçük bir problem bu ama şu an. mesafeli ilişki yürümüyor be. neyse siktir et bunu.
en garibi de çok farklı hissediyorum kendimi be sözlük. okumuştum bir yerde babası ölünce büyürmüş insan diye. burada bahsedilen baba rolü babamdan daha çok annemdedir benim için. benim en büyük dayanağım, en güçlü role modelim annem. umarım ölmez de hiç büyümek zorunda kalmam. ölmez de güneşim batmaz hiç. hiç boş, sıradan kalmam. onsuz nafile yaşamam.
biliyorum bundan çok daha ciddi dertler var ama üzülüyorum sözlük. dün sabahtan beri bana yazmıyor ve mesajlarımı görüldü yapıp cevap vermiyor. zaten yazıştık mı da 2 kelime ya konuşuyoruz ya konuşmuyoruz. keşke biraz daha açık olsa. istemiyorsan söyle ben de yoluma bakayım değil mi? evet hayatında problemler var ama benim de var1ayrıca asıl problemler varken birbirimizin yanında olmamız gerekmiyor mu? fiziksel olarak olamasak ta en azından manen? bu ilişki artık bana mutluluk değil acı veriyor sanki. hayatımda daha önce kısa mesafe ilişkim bile olmamışken uzun mesafe ilişkiye başlamak hataydı belki de. sanırım bitireceğim, ki büyük ihtimalle umursamayacak, üzülmeyecek. onu unutamayacağım bir süre ama bitirmek en iyisi gibi duruyor. vizelerimin bitmesini bekliyorum, sonra sağlam bir mesaj atarım. telefon etmem çünkü biliyorum telefonlaşmak için bile zamanı yok, yani bana yok.
tilki, kürkçü dükkanında gerek.. ha bu sefer dükkan sahibi eskisi gibi değer biçer mi bilinmez..
bacaklarımın arasında aldığım kuyruğumla online'ım..