benim başımdan değilde geçtiğimiz günlerde arkadaşlarımın başından geçen bi olayı size aksetmek istemekteyim.efendim,aynı işyerinde çalıştığım üç arkadaşım gece yarısı eve gitmek üzere arabalarına biner yola çıkarlar.ilerde bi yerde polis durdurur,çocukların üstünü arar.çocuğun üstünden kullanılmış sonrada yıkanıp tekrar özenle cebe konmuş bi kondom çıkar.polisler gülmekten yarılır.değişik bi deneyim olsa gerek,çocuklar için değil de polisler için.

çalıştığım işle alakalı ilginç bi cevabı yazıyorum.bi gün bi müşteri geldi.bi türk kahvesi söyledi,damla sakızlı.nasıl olsun efendim kahveniz cevabına verilecek en güzel cevabı verdi
-damla sakızlı olsun.tabiki ben dumur.

dün gece çok üşüdüm...komşu sabaha karşı evini yaktı...* *

geçen aylarda çok yakın arkadaşımı askere uğurlamadan önce tüm arkadaşlar bir kafede toplanıp veda toplantısı yapacaktık. tabi arkadaşım serdar çok sevilen biri olduğu için bir çok farklı yerden arkadaşı da gelecekti. ben de kendisini çok sevdiğimden ve aramızın da iyi olmasından, samimiyetten kaynaklanan şakalaşmalar oluyordu hep. nihayetinde ben bahsedilen saatte kafeye gittim. üst kata çıktım. baktım bir kalabalık masa. tamam dedim, bu masa serdar'ın masası. masaya yaklaşınca kalabalığın ortasında sırtı dönük serdar'ın gözünü kapayıp, onu kısmen okşamaya, saçını öpmeye başlamıştım ki etraftakilerin şaşkınşaşkın bakışını da anlamaya çalışıyordum. o saniyeler içinde kalın ve garip bir ses tonuyla " bu nasıl bir sapıklıktır, kimsin kardeşim diye kafasını çeviren kişi serdar değilmiş! * şok ! çok utandım. mahcup oldum. morardım. af diledim. etrafındaki arkadaşları kıs kıs gülüyor. ben o an yerin dibine girdim. meğer serdarlar bir üst kattaymış. dedim çıkışta dalacaklar bana ama bir şey olmadı. daha önce de lisede bir kere böyle bir şey başıma gelmişti.
bu sefer bir kız arkadaşıma benzettiğim kızı, sabahın köründe öpüp günaydın dedim. kız kimsin dedi o şok haliyle.*bu da unutulmaz anlarımdan* meğer ben hala uyuyormuşum*

ama serdar'ın olayı tüm gece konuşuldu ve saatlerce güldük. serdar'ı böyle askere uğurladık. o şimdi asker. koçum benim*

lgbt sözlükde transfobiyle karşılaşmak

günlerden bir gün pub'ın birinde rakının dibine vurduktan sonra arkadaşla eve geçip orada da bir güzel cila yaptık. sabaha doğru bi saat gibi uyuduktan sonra evin yolunu tuttum.*az gittim uz gittim haciosman metrosuna düz gittim. uykusuzlukla birlikte dünden kalma kafam güzel. * bir tek dileğim var; metroda oturacak bir yer bulup eve kadar bayilmiyayim başka bir şey istemiyorum. neyse metro geldi içerisi ana baba günü. allah'in sevgili kuluyum ki yan yana iki koltuk boş. yaşlı genç dinlemeden caktırmadığım bir aceleyle havalı bir şekilde koltuğun birini kaptım. sırtımı yaslayıp bir ohh çekmeye kalmadan beş kişinin birden bana yaklaştığını farkettim. içimden noluyo köşe kapmaca mi oynuyoruz diye düşünürken hep bir ağızdan: "kardeşim oraya biri kusmuştu"dedi. eyvallah (ekşi surat) deyip ayağa kalktım. kimse görmesin diye müsait bir yere sırtımı döneyim dedim bir de ne göreyim; can yoldaşım, kader arkadaşım da orda ıslak mendille götünü temizliyor. nasıl mutlu oldum anlatamam. bi tane de kendime alıp bir yandan götümüzü silerken diğer yandan koro şeklinde kusan adamın kulaklarını çınlattık.