beden eğitimi

çoğu tembel öğrencinin karnesine tek 5 gelen ders.
stereotipik eşcinsel kalıplarına uyduğum bir başka nokta olarak, ortaokul ve lise döneminde en nefret ettiğim, derse girmemek için taklalar attığım ders. sportif bir çocuk hiç değildim, dahası soyunma odalarından ve soyunma odası muhabbetlerinden nefret ediyordum çünkü sınıfın bütün erkekleri dar bir alanda soyunup giyinince ortaya çıkan muhabbet tabii ki de cinsellik, seks şu bu üzerine oluyordu. zaten cinselliğim ile ilgili problemlerim vardı, sınıftaki bir kısım oğlanlarla problemlerim vardı, spor yapmaktan nefret ediyordum, bir de üstüne bu muhabbetler iyice geriyordu. kenarda köşede sessizce soyunup giyinmeyi, derste de kenar köşelerde durmayı, ders bitip futbol oynamaya geçildiğinde de kalede durmayı tercih ediyordum. bu beden eğitimi denen ızdırapların bitmiş olmasına ne kadar seviniyorum anlatamam.
birçok eşcinselin aksine en sevdiğim dersti. hoş aslında kendini sevdiren sınıf arkadaşlarımı anadan doğma duş alırken izleme keyfiydi.

soyunma odalarında sigara içmeyi ben başlatmıştım lisede, benim ki zevkten onlarınki dertten oluyordu o ayrı (bkz: stalker)
eski ve yeni komünist çin'de, eski yunanda, sümerler'de, eski komünist ülkelerde ve günümüzün gelişmiş toplumlarında, eğitimin doğal bir parçası olan sportif etkinliklerin bütünü.
uzakdoğu felsefelerindeki sporların tümü, ruhsal ve zihinsel sağlığın, bedensel güçleri ve dengeleri korumaktan ve geliştirmekten geçtiğine dayanır nitekim...

(bkz: jiujitsu)
(bkz: aikido)
(bkz: karate)
(bkz: kungfu)
(bkz: taekwando)
lisede bu dersin iki amacı vardır.

ilki öğrencilere pazartesi sabahları ve cuma ders çıkışı düzenlenen istiklal marşı töreninde sıraya girmeyi öğretmektir. 19 mayısta statta yürüyeceklere ritmik yürüyüşü öğretirler falan.

ikinicisi ise, en azından benim okuduğum lise için, erkekler futbol veya basketbol oynasın kızlarda ne yapıyorlarsa yapsınlar. biz genelde oğlanlarla futbol oynardık. eğer beden eğitimi dersi son saatse bir şekilde son dersin son 15 dakikası kaçardık falan. ama kızlar cidden eşofmanlarını giyip gezerlerdi. hani sırf gezmek için eşofman giyiyorlardı. çünkü eşofman giymek zorunluydu. giymeyen kızlar akıllıydı. nasıl olsa beden eğitimi beş, ne diye ciddiye alıyorsun hocayı.

ha bizim müdür yardımcı okulun matematik öğretmeni ile evlenip sonraları müdür yardımcısı olmuş. hırslı adamdı. güzeldi. sinir hastasıydı.
lise 2'de ders programında görmeyince sınıfı örgütleyip dilekçeyle listeye aldırmaya çalıştığım ders. (işe yaramadı)