bir gayin evlenmesi

entryi yazmadan önce türkiye'de yaşadığımızı hatırlatmakta fayda var sanırım..

hep konuşmalarda geçen klişelerden ibaret aslında mevzu, evet gay adam erkeklerden hoşlanır hem cinsel hem duygusal anlamda, kadınlarla ne işi olur. kesinlikle katıldığım ve sonsuza kadar devam etmesini istediğim olaydır. mümkünse sonsuza dek evet. türkiye'de ise ne kimse alenen eşcinsel olduğunu söyleyebiliyor ne de bunu açıklıkla yaşayabiliyor. belki sadece büyük şehirlerdeki azınlıkları dışarda tutabiliriz. azınlık deyip hor görmemek gerek, o göt çok çok azımızda var kabul edin. açıldığın zaman neyle karşılacağını bilemediğinden bu riski dahi göze alamıyorsun. belki canından olacaksın...

öyle bir ortadoğu ülkesiyiz ki dibine kadar gelenekselliği ataerkilliği yaşıyoruz allah ne verdiyse, ve bu gaylerin yarısı diyebilirim evlenmek zorunda kalıyor. ne zaman tutuyor ne ortam denk geliyor, sen bana erken ben sana geç geldim hikayesi gibi.. çaresizlikle yıllarca düşünmekten dibine çöken gay vatandaş artık direncini yitiriyor ve ailesine ya da çevresine boyun eğiyor; en azından deneyim madem aklımdaki soru işaretleri de kalksın ortadan diyor. hem de yaşadığı/gördüğü eşcinsel ilişkilerden aldığı tokatlar bu karara doğru itiyor. çünkü içinde yaşadığı ortadoğu ülkesinde eşcinsel insanlar sebepsizce kaçırılıyor, tecavüze uğruyor, hor görülüyor, dalga geçiliyor, onuru gururu insanlığı kağıt gibi buruşturulup çöpe atılıyor ya da hiç olmadı 5 10 bıçak darbesiyle az önce alındığı araçtan kaldırıma atılıyor.. halbuki bunu yapan homofobik görünümlü insanların eline geçse eşcinsel vatandaşı nefessiz sikecekler. bütün bunların sonucunda da eşcinsel vatandaşımız dibine çöküyor, yalnızlaşıyor, daha az ilişki yaşıyor, korkuyor..

halbuki bu kişi eşcinsel olduğunu söylemediğinde, çok önemli okullar bitirmiş çok iyi işler başarmış en iyi dost şeklinde göğüslere bastırılandır. gizlemesi de doğaldır yukarda saydığım gibi çünkü herhangi bir güvencesi yoktur. halen daha anayasasında ismi cismi varlığı adı sanı geçmemektedir. olmayanı yaşamaktadır.

duyduğu öfke çaresizliğe itmekten de başka bir işe yaramaz. bu tedirginlikler içinde evlenmeyi düşünür çünkü artık 20 yaşında da değildir. daha hassas daha kırılgan olan bu vatandaş kendine 9 şiddetine dayanıklı bir barınak arar gibi evlenir. statü kazanır aynı zamanda artık daha güvenilir insandır çünkü evlidir. bekar kaldığı zamanlardaki riskli grubundan sıyrılmış artık insanların içinde evli olduğunu söyledikten sonra anında kabul görendir. çünkü bekarsa ne idüğü belirsizdi, serseriydi, alkolik sürekli sex yapan yakasını bit kemiren insandı.

son zamanlarda beni şaşırtan mevzuydu bu, kaç yıl cinsel yönelimini olması gerektiği gibi yaşamış ama artık bu saydıklarımdan bıkmış ve evlenmeye karar vermiş birçok kişiyi duymaya başladım. ya da algıda seçicilik; üstümde hissettiğim evlilik baskısından mütevellit, zorla bastırıla bastırıla içinde bulunduğum durum.. insanların başkalarının özel hayatına burnunu sokup istediği şekle sokmaya çalışması kadar daha iğrenç ne olabilir ki? hayatta en korktuğum sıfatı "ikiyüzlülüğü" resmen almak üzereyim, daha iğrenç bir şey başıma gelmemişti sanırım.. ve artık evli eşcinsel insanları yadırgamıyorum/kınamıyorum.

türkiye'de eşcinsel olmak hakikaten zor ve oldukça acı verici..