bırakmak

terk etmek ,vazgeçmek yada yokluğunu kabullenmek, bir süreliğine boşlukta salınım.
aklına gelen her bir yolu denediğini kanaat getirmene; seni baskılayan o upuzun duvarlar, kalıplar üzerinde; su gibi; bir çatlak arayıp bulamadığını duyumsamana; o hayat yolu üzerinde koşmana engel olan taşları kenara atamadığını görmene rağmen bir taş için daha eğilmeye çalıştığında ve yaşamda hiçbirşeyin tek başına yapılamayacağını anladığında aslında kendine yaptığın bir dudak bükme, bir küsüş ve bunun ardından sırtını yine kendine dönerken sergilediğin yorgun bir omuz silkmedir; bırakırsın o an herşeyi; gerçekte o an'ı bırakırsın; yaşamını, kendini terkeder ve yine seni ararsın, yine sen'lerini ararsın ve bulamayıp her yolu denemeye başlarsın tekrardan. başa dönersin çaresiz.

kısaca;
bırakmak kısırdöngünün yarım parçalarından biridir; onun yorulmuş sefil kardeşi de başlamaktır...

bırakırsın... başlarsın... ve yine bırakır... ve yine başlarsın... ve yine bırakır... ve yine başlarsın...