çiğ köfteci ali usta

yıllardır aynı şekilde işini yapan bir esnaftır. tavrı yıllardır aynıdır. asabi değildir, sesi öyledir. "bağırıp çağırma" denen şeyler işin şov kısmıdır
ama
adam hiçbir zaman ünlü olmak için uğraşmamıştır. ünlü olmak onun için bir anlam ifade etmemiştir.
adam sadece işini yapıyor. siz ünlü ediyorsunuz, sonra yine siz "ünlü ettik; götü kalktı. ünü hak etmiyormuş." diyorsunuz.
internetin verdiği konuşma gücü, geniş kitlelere ulaşabilme gücü esas bizim götümüzü kaldırdı. ali usta vesaireden önce bizim. kendimizi elimizde sihirli bir değnekle istediğini ünlü eden, istediğinden ünü alan bir büyücü gibi; hatta bir tanrı gibi görüyoruz. gerekirse yargılıyoruz.
şunu bilmemiz gerek: biz kimseyi ünlü etmiyoruz. biz bir insanı tanıyoruz. tanındıkça ünleniyor. tanınması ise bizim elimizde olan bir şey değil.
internetin ortaya çıkardığı bu özelliğimizi yontmamız gerek.