çocuk olsaydım eğer

umursamazdım dünyayı,insanları.artan dünya nüfusunu,bitmeyen savaşları.kulaklarımı ellerimle tıkar duymazdım gereksiz sözcükleri,değersiz kelimeleri.dil çıkartırdım bana ne yapmam ya da ne yapmamam gerektiğini söyleyenlere.düşündüğüm tek şey bayramda giyeceğim yeni ayakkabılarım olurdu.sadece içimden geldiği zaman güler rol yapmak zorunda kalmazdım kimseye.mutsuz anlarımda sokağa kaçabilirdim,loş ışıklar altında dilimde bir şarkıyla yürürdüm amaçsızca. *
daha çok şeker yerdim, sağır olduğu halde beni dinleme nezaketini gösteren ya da dinliyormuş numarası yapan yaşlı bahçıvanla daha çok zaman geçirirdim. daha çok uyurdum, çünkü bir daha hiç o günlerdeki gibi derin, lezzetli, kaygısız uyumadım. beni ne zaman yalnız yakalasa sıkıştırıp taciz eden o şerefsizi herkese şikayet ederdim. sokakta oynardım bütün gün, hatta akşam. merak ettiğim her şeyi kurcalar cevapları kendim bulmaya çalışırdım. evcilik oynamak yerine çıplak ayakla çimlerin üstünde koşar heidi gibi taklalar atardım.... bütün gece yazabilirim ama gözlerim kapanıyor.
oyun oynardım meşe oynamayı sever ve kimseye yenilmezdim. dertsiz bir dünyadaydım
yine her sabah uyanır televizyonun önüne yatar tom ve jerryi, şirinleri, jetgilleri, taş devrini izler, sonra sokağa çıkar ve oynadığım oyunlarımın hepsi yarın yasaklanacakmış, bugün son günüymüş gibi oynardım. bir de bakkala gidip içinde taso var mı acaba diye cipsleri mıncıklamazdım. yiyebileceği küfrün haddi hesabını büyüyünce yapabiliyormuş insan. *
büyümek için bu kadar acele etmezdim.