davul fırın

bir evi yuva yapan alet,içinde ne pişiyorsa bütün evi sarar kokusu.başka hangi fırında 25 dk. 3 tepsi poğaça,10 dk. kek pişirebilirsiniz ki? yok böyle bir fırın lan,tepsiyi içine sürdüğün gibi pişmesi bir oluyor.ayrıca baklavayı,böğreği en iyi pişiren fırındır,konveksiyon fırın halt yemiş.
tamam ankastresiydi,turbosuydu olsun o fırınlardan da ama hiç biri davul fırının yerini tutamaz.kullanılmasa bile görüntüsü bile yeter.yalnız ayarsız bir fırındır bu,bazen yemeği yakıp kavurur bazen size kralını yapar,bu yüzdendir ki tecrübe ister.
çocukluğumuzun en yaygın ev araçlarından biriydi. günümüzde pek rastlanmıyor artık tabi. herkes turbo fırınları ve ankastre tapınaklarını tercih ediyor.
gerçekten evi yuva kılabilen ana mekandır mutfak ve mutfak demirbaşlarının samimiyeti. bu demirbaşlar arasında, bir başkası daha var ki, gönlümde ayrı bir taht kurmuştur. klasik batı ve kuzey avrupa kültürünün soğuk kış yaşamında ve aynı kültürün masal kurgularında yer alan büyülü bir şey bu: kuzine! sözlük anlamı bazı avrupa dillerinde mutfak olsa da, kastettiğim soba-fırını biliyorsunuzdur. güneyli olduğumuzdan, sert kışları ve bu tür büyük ısıtıcıları pek bilmeyiz ve kullanmayız, ama, yaşlılarımızdan hatırladığım kadarıyla, geçmişte bizim yörelerde az da olsa kullanılırmış kuzineler. hem soba, hem fırın hem de çok sempatik bir dekor malzemesidir. kendi evimi aldığımda, kuzey avrupa veya kuzey amerika imali büyük bir döküm kuzine almaya sözüm var kendime.