emine erdoğan'ın ak saray'da aşırı sade ve mütevazi yaşamı

ak saray'da neredeyse fakirlik sınırının altında yaşam süren bayan erdoğanın ibretlik yaşamı. vallahi gözlerim doldu içimden yardım etmek geldi.*

şöyle ki; mutfaktaki limon ve elma kabukları çöpe atılmıyormuş, onlardan yapılan sirke temizlikte kullanılıyor imiş. sofrada sadece bir kap yemek oluyormuş ve en çok tüketilen içecek rize çayı imiş. cidden emine erdoğan 1100 odalı sarayda gariban bir hayat sürüyor imiş de bizi aylardır yemişler(!) olmadı sarayın kapısına sadaka kutusu koysunlar gelen giden içine gönlünden ne koparsa atsın.

yeni şafak'ta yayınlanan erdoğanın aşırı mütevazi yaşam haberi bu tarz masallarla devam edip gidiyor, haydin pamuk eller cebe toplum olarak birlik olalım saraya yardım edelim.*
sonradan görme dinden dönme derler ya tam o hesap.vatandaşı açlıktan sürünürken o kilosu dörtbin lira olan beyaz çay içiyor. tıpkı bir zamanlar fransız kraliçesi gibi ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler diyor resmen. işin vahim tarafı kraliçe o sözlerden sonra halk ayaklanmasından sonra öldürülmüştü. haseki sultanımızın bu sözüne eminanım doğru söylüüür aslında doğal yaşamak lazım diyen milyonlarca fakir var.
ne diyelim elbet devran döner çok doğal bir şekilde ölüm de gelir. bunların hesabı hem bu dünyada hem de ahirette sorulur.
yardım etmek isteyenler varsa bir zamanlar bir kampanya vardı onu canlandırabiliriz. aileye destek verin arkadaşlar.

(bkz: askıda ekmek)
allah versin kardeşlerim!
bu kadar helak edip parçalamayın cancağızınızı; sarayı veren allah rızkını da verir elbet!!