evleneceksen gel

son 2-3 aydır en büyük eğlencem. 1'e doğru uyandığım için denk geliyorum, ilk başta sıkıntıdan öylesine izlemeye başlasam da sonrasında merak da oluştu. öyle ki, ne entrikalar ne kavgalar dramlar dönüyor ben bile yetişemiyorum hızına. mesela bir özer bey var, uğruna dünyalar savaşı oldu; her ay iki kadın birbirine düştü. pilates eğitmeni cici bir bahar hanım kızımız var, durduraksız talipleri gelmekte. bir tane çiğ sarışın bir kız vardı porselen bebek gibi takılıyordu zira kendisinin de günde 3 talibi falan geliyordu ama "olumsuz seda hanım". bir tane daha 20 yaşında falan bi çocuk vardı "eplenmek istiyom seda apla" diye geziyordu. hele yaşlılar var ki aklınız hayaliniz durur. mesela bir teyze var, almancı ve taliplerinden "yeşil pasaportu olmayan gelmesin" koşulu koşuyor gümrük bakanlığıymışcasına. ayrıca epey bizim takıma oynayan abilerin de olduğunu düşünüyorum, öyle tipler var ki saçlar, hele de o incecik kaşlar...

ha bir de seda sayanla uğur bilmemne sürekli uyumlu giyiniyor fark etmediyseniz bile, bir subliminal bi şeyler çeviriyorlar sanki. bir de fark ettim ki ülkedeki genç-yaşlı herkes ne kadar evlenmeye meraklı, çıldırmışlar evlenicem de evlenicem diye.
şimdi söyleyeceklerim hakkında beni yargılayabilirsiniz. fakat, programa katılan kadınların deterjan yutmuş haldeki ruhları (ve elbette halleri) ile en dandik tamircide bulunan 13-14 anahtarı rezilliğindeki erkeklerin varlıkları bu programı açık ara en kötüler arasına oturtuyor.

kendini devamlı düzelten, kamera beni nereden çekiyor acaba diyen erkek sunucu ve günden güne gerilmeye devam eden seda sayan ise izlememeye değer.