eylül cansın

6 Entry Daha
"koskoca dünyamız batsın"
eylül cansın, henüz 92 doğumlu. hani şu intihar eden trans birey. trans önekini aman kaldırmayalım. yoksa birey olduğunu anlayamayız. hoş bu topraklarda birey olmanın da bir önemi yok ya. henüz 92 doğumlu hani şu intihar ettiği söylenen ama bir toplum cinayeti olan eylül. henüz 92 doğumlu eylül, videosunda kendi hayatından o kadar çok geçmiş ki geride bıraktığı köpeğini düşünüyor. bizim eylül'ü sığdıramadığımız şu koskoca dünyada o evine bir köpeği sığdırmış. sokaktan bulmuş köpeği de. onu da güzel bulmamışlar, sokağa bırakmışlar, atmışlar, sövmüşler, dövmüşler ve daha nice kötü şey. tanıdık geldi mi bu size? eylül belli kendisini görmüş o hayvanda. ölürken bile onu düşünüyor, o hiçbir yere çişini, kakasını yapmaz diyor. böyle de iyi kalpli bir insan. videosunda konuşuyor, ağlıyor, hıçkırıyor. bir daha açılmayacak dudaklarından "yapamadım, izin vermediler, çok denedim." cümlesi kulaklarımıza doğru hücum ediyor, ardı ardına açılan bir ateş gibi vicdanımızı hedef alıyor. biz bir insana yaşaması için izin vermeyip, ölüme itmiştik. ölümüne izin verdik, ne acı! ama o yine o kadar iyi ki ne isim veriyor ne hedef gösteriyor, herkesi vicdanıyla baş başa bırakıyorum diyor. aklıma bursa'da öldürülen trans irem'in annesinin mezarı başındaki çığlıkları geliyor. "koskoca dünyaya sığdıramadınız oğlumu" demişti. sahi biz bu koskoca (!) dünyaya neler sığdıramamıştık? modernitenin insana yüklediği acımasız kimliklerin yılgınlığıyla dolup taşan insanları sığdıramamıştık. doğduğu yeri seçemeyen, ne kadar çok denerse denesin bir türlü karşı cinsi sevemeyen ama sevmesi beklenen insanları mı sığdıramamıştık? sırf doğduğunda üreme organına bakıp "haa, bunun vajinası var bu kızdır" diyip toplumun ona yüklediği rolleri kabullenmek zorunda bırakılıp, ataerkinin etrafını sardığı kadınları mı sığdıramamıştık? biz bu dünyaya kimseyi sığdıramadık azizim. türcüleştik, kendimizden farklı gördüğümüzü ezdik, yaktık, yıktık, kurşunladık azizim. biz kimseyi sığdıramadık şu dünyaya azizim, eylül'ü sığdıramadık.
bir sistem bir toplum düşünelim. içinde yaşayan, yaşadığı varsayılan demek daha makul olur ya neyse. işte içinde yaşayan bu insanı, ağlaya ağlaya, intihara sürüklüyor. bunlar intihar değildir, cinayettir ve politiktir. bunlar münferit olaylar da değildir. sistematik, düzenli ve toplum güdümünde genelin ahlakı ve normal normlarıyla bir insanı yaşamdan koparmaktır. bu intihar değil cinayettir. katili bellidir.
biz eylül'ü sığdıramadık şu koskoca dünyaya değil. biz insanlığımızı, vicdanımızı sığdıramadık şu koskoca dünyaya. kötü olanı homofobiyi, transfobiyi, mizojiniyi, pedofiliyi bu liste uzar gider biz bunları sığdırdık da eylül'ü sığdıramadık işte.
ölümünün ardından dinde yeri yok dediler, iyi olmuş diyenler de oldu be eylül'üm. ölümünden bile rahatsız oldular, yaşamanı nasıl kabullensin bunlar. insan hayatının her şeyden önemli olduğunu kabullenememiş bir coğrafyada doğmak mıydı senin şanssızlığın? üzgünüm, nefes alamıyorum, çok üzgünüm eylül. senin küçücük kalbine sığdırdığın o sevgiyi biz şu koskoca dünyaya sığdıramamışız ya .
eylül'den bahsettik, hani trans olan, toplumun eliyle, diliyle, bakışıyla, dayağıyla, taciziyle ölüme ittiği eylül'den. henüz 92 doğumlu, 23 yaşında. vicdanımızla baş başa bırakma bizi eylül. bunlar vicdanlarında yer bulamazlar sana, ben bir kez daha ölürüm eylül.

içimde eylül'e dair kalanlar, bir yere dökmek istedim sözlük
5 Entry Daha