nefis ve enfes peynirlere ev sahipliği yapan şehir.*

çoğu ingilizce bildiği, anladığı halde sorularınıza fransızca cevap veren milliyetçi bir popülasyonu var. insanları oldukça kibar ama bu kendini beğenmişlikleri nerden geliyor, neye dayanıyor bilmiyorum.

(bkz: kruvasan) *

havalimanlarındaki transit yolculara bile fransızca cevap vererek uçağı kaçırmanıza sebebiyet veren insanların ülkesi. ayrıca yere göğe sığdırılamayan fransız mutfağı kesinlikle overrated, berbat bir mutfaktır. zamanında edebiyat ve kültür anlamında tüm dünyaya diz çöktürmenin ekmeğin yiyorlar hala. fransız mutfağı, dünya burjuvalarının sosyal statülerini göstermesi amaçlı markalaşmış yavan ve sıkıcı bir mutfaktır. aksini iddia edene bol kaz ciğerli günler dilerim...

ps: iktidardaki sosyalist hükümet, eşcinsellere evlenme ve evlatlık alabilme hakkını yasalaştırmaya çalışmakta. fransız halkı ikiye bölünmüş durumda. bakalım neler olacak?

tarihi,ekonomik, medeniyetsel açıdan komşuları ingiltere ve almanyanın yanında esamesi okunmayacak devlet

tarihi, ekonomik, medeniyetsel açıdan komşuları ingiltere ile at başı giden, almanya'yı ise fersah fersah geçen ülke.
tarihi olarak neredeyse ingiltere ile aynı dönemde dünya sahnesine çıkmıştır. dünyanın, ingilizlerden geri kalan diğer yarısını fransızlar sömürgeleştirmiştir.
kuzey amerikadan (kanada'nın quebec eyaleti) tutun, asya'ya (vietnem, laos, kamboçya), afrika'dan (bugün bile 22 afrika ülkesinin resmi dili fransızcadır) pasifik okyanusuna (tahiti, yeni kaledonya vs.) kadar geniş bir coğrafyayı askeri, siyasi ve ekonomik olarak etkilemiştir.
fransız devrimi, bütün dünya'nın kaderini değiştirmiş, bugün bile insanlığın henüz aşmayı beceremediği uluslaşma çağını açmıştır.
voltaire, rousseau gibi düşünürlerin temellerini attığı positivism, çok övündügümüz ve başlıbaşına bir ideoloji sandığımız kemalizm dahil, bir çok modern düşünce akımının ilham kaynağıdır.
fransız edebiyatının, şiirinin, resminin vs. dünya sanat akımlarına olan etkileri saymakla bitmez..
haa bütün bunlar hep olumlu katkılar mıdır, elbette hayır..
ama eğer bir karşılaştırma yapılacaksa, az çok tarihsel bilgiler ışığında yapılmalıdır.

fransa parlamentosu eşcinsel yasa tasarısını kabul etti. eşcinsel evlilikleri onayladı.

dün gece güneyindeki côte d'azur bölgesinde meydana gelen selde en az 13 kişinin öldüğü ülke.

ışid tarafında terör saldırısına maruz kalmış ülke. yıllarca oturduğu yerden terörü besleyip destekleyen bir ülkenin, sonunda bir terör örgütü tarafından zarar görmesi, insana ' payback biaaaatch ' dedirtmiyor değil hani.

yeni cumhurbaşkanı %65 oy alan emmanuel macron oldu.

rakibi aşırı faşist marine le pen ise seçimler öncesi eğer kazanırsa fransa'daki eşcinsel evlilik yasasını yürürlükten kaldıracağını belirtmişti. amacına ulaşamadı.

yaşamak istediğim ülke. bir de fransızcaya olan hayranlığım da eklenince ayrı oluyor.

fransızlara özel bir ilgim var. özellikle üçüncü dünya savaşını bekliyorum bunların kafasına sıkmak için. özellikle eşcinsellerine bayağı bir ayar oluyorum. iğrenç, burnu havada ırkçı şerefsizler. neyse ki antalya'ya çok uğramıyor da paris'teki sıçanları buraya taşımıyorlar.