gel

gözyaşının yanağa dokunmadan, sıyrılmadan çıktığı yolculuk... kayıtsız kabul, haybeye havada asılı kalmış an'ların keskin sırtı;

nazım hikmet e ait şiir geldi aklıma

şehrime gel sevgilim..
yarin çık gel..
bırak her şeyi, bir bekleyenim var de ,gel
gel ki bu şehir adımlarınla anlamlansın.
gel ki bu şehir nefretim olmaktan çıksın
gel...
"gel, gel, ne olursan ol yine gel,
ister kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel,
bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...
(bkz: sufi ebu'l hayr)
mabel matizin gelinde bi dünyaya doymuşluk, yetinmeyi öğrenmişlik, kendini çırılçıplak teslim ediş, aza kanaat barınır. öyle bir gel der ki o güne kadar yaşanan tüm düş kırıklıklarını, onulmaz yaraları onaracak, her şeyi geride bıraktıracak kocaman içten bir sarılıştır bu.