ezginin günlüğü'nün 2010 yılında çıkan seyhan müzik etiketli 'eski arkadaş' albümünün 10. şarkısı. söz, müzik nadir öztürk elbette. bir sabahın sahip olması gereken tüm güzelliklerine sahip, hüsnü arkan elini uzatacakmış kadar umutlu bir şarkı...
"ver elini güzelim gidelim buralardan
gidelim başka denizlere
ver elini güzelim gidelim buralardan
gidelim yalansız bir yere"
bir kıvılcım vafi şiiridir, arif kemal tarafından bestelenmiştir. zafer güler tarafından yorumlanan versiyonu -kaydı çok temiz olmasa da- arif kemal'den daha naif daha pürüssüzdür, tam bir vafi şiiri gibi;
"gömülmeyecek
doğurduğun sevgi
dizelere gömdüm
kardeş seni..."
ellerim
ellerim çok çekti
ellerime martılar konsun
gözlerim
gözlerim çok çekti
gözlerime güneş vursun
gömülmesin sevgi
dizelere göm
şair beni
beni toprak almasın
beni kefen sarmasın
üstüme taş konmasın
kalıt olsun sana sevgi
dizelere göm
şair beni
gün dediğin
güneş yitimi
ölüm dediğin
kurşun sıkımı
sevgi dediğin
evren bitimi
dizelere göm
şair beni..."
çok sevmek, öyle sevmek ki; sabah kahvesine, makyajsız uyuyan kadınların kederlerine, bacasız kış gecelerine, yazsız geçen tüm temmuzlara şarkılarından ilmek dolamak. tabureye çıkmaya gönüllü bir vazgeçme arsızına 'yalnızlık yalnızlıktır!'
birhan keskin şiiri, mabel matiz ezgisi ile birleşir, zaman olur. sabahın dördüdür, başka bir evde 'keşke hep böyle esse' rüyasıdır. yok'a karışmadan bir adım öncesi, boşuğun bahanesidir zaman; 'bir yerden aşağı, çok aşağı...
'kan bağı ayak bağıdır.' tespitinin öznesi. toplumun en küçük takozu, önümüze çıkan ilk engebe. sevmek ya da sevmemek bambaşka bir olay fakat bu mevhumdan sıyrılmak büyütüyor insanı. bencilce ideallerini tatmin etme, aksi halde hayal kırıklığına sebebiyet verme ise en yaygın çocukluk travması. ait ya da dahil değilsek birey olarak bir parçası kabul edilemeyeceğimiz toplumu ufalayıp, kırıntılarını güvercinlere atalım bence.
sokak müzisyenliğinden gelen bir adam. volkan konak taklidi eskiden komikti fakat aslına dönmeye başlasın artık. zaman zaman detoneler vs. olsa da güzel müzik yapıyor ve sokaktan gelmek mühimdir, hakkını vermek de öyle.
sezen aksu'nun 'benim yerime de sev'ini sibel can'a harcatmamış, kanını yerde bırakmamış gruptur. şarkının linkine bazı 9gag fotoğraflarındaki uyarılardan koymak lazım zira günlük hayatın tekerine çomak sokabilir. yaz bitimindeki ılık meltem gibi saçlarınızın arasından geçebilir.
onur ünlü'nün 'itirazım var' filmindeni vaazı veren hocadır, üstattır. islam dini hususundaki ilerici söylemleri sebebi ile uzun zamandır ailesine ve şahsına yönelik ciddi tehditler almakta. memleketin kaybettiğimiz pek çok aydını ile aynı kaderi paylaşmamasını umut ediyorum.
"ihtiyaçtan fazla mal haramdır, hırsızlıktır. altın ve gümüş, yoksullar üzerinde hegemonya kurmak için kullanılıyor. infak edilmiyor, mülkte şirk koşuluyor. kırkta bir diye bir şey tutturulmuş gidiyor. 'komşusu açken tok yatmamak için zengin mahallelerine taşınanlar var. peki sokaktaki açtan, yoksuldan haberiniz var mı? bu dinin klasik fıkıh anlayışı, yeryüzünün sokaklarında aç gezen 1 milyar insan için ne diyor?
o fıkıh, ömeri vuranların, ebuzeri çöle gömenlerin, aliyi hançerleyenlerin, hüseyini susuz bırakanların, medineyi yağmalayarak 900 sahabe kadınına tecavüz edenlerin ve kabeyi mancınıkla ateşe verenlerin fıkıhıdır. o fıkıhtan bir şey çıkmaz. o, zenginlerin, kodamanların, cariye ve köle sahibi olma peşine düşmüşlerin fıkıhıdır. sultanların, harem ağalarının, zindandan imam-ı azamın kırbaçtan morarmış cesedini çıkaranların, kırkta bircilerin fıkıhıdır ebuzer gıffarinin dediği gibi 'geceyi aç geçirip de kılıcına davranmayanın aklından şüphe ederim.
web sitesinden farklı bir kullanım seçeneğine sahip olmayan uygulamadır. kullanımı oldukça zor bir de her girişimde, sekme bile değiştirsem dönünce yeniden kullanıcı girişi yapmak zorunda kalıyorum. geliştirilebilirse sözlüğe giri sayısı ikiye katlanır gibi geliyor.
"bay keltoşa hayatımı anlatacaktım
emekli bir yanardağ olduğum halde
kendime karmen süsü verdiğimi,
bütün gün esneyerek pencerede oturup,
boing bilmem kaçı ile pike yapıp duran yaşlı pilotla kesiştiğimi
gülveren bayanlar cemiyetinden ihraç edildiğimi;
elmasoyanlara kabul bile edilmediğimi
hepsini, hepsini anlatacaktım."
şarkıda diyor ki; 'i must make amends/ worked hard all my lifetime/ no help from my friends...' biz kimiz ki haksız çıkaracağız.
taksiye bineceğimize araba almayacağız, televizyona para yok. janis joplin'i haklı çıkaracak tüm belalara varız. bu şarkı adanmışlığımızın temsili olsun;
birhan keskin şiiri, mabel matiz ezgisi ile birleşir, zaman olur. sabahın dördüdür, başka bir evde 'keşke hep böyle esse' rüyasıdır. yok'a karışmadan bir adım öncesi, boşuğun bahanesidir zaman; 'bir yerden aşağı, çok aşağı...
"bay keltoşa hayatımı anlatacaktım
emekli bir yanardağ olduğum halde
kendime karmen süsü verdiğimi,
bütün gün esneyerek pencerede oturup,
boing bilmem kaçı ile pike yapıp duran yaşlı pilotla kesiştiğimi
gülveren bayanlar cemiyetinden ihraç edildiğimi;
elmasoyanlara kabul bile edilmediğimi
hepsini, hepsini anlatacaktım."
bir kıvılcım vafi şiiridir, arif kemal tarafından bestelenmiştir. zafer güler tarafından yorumlanan versiyonu -kaydı çok temiz olmasa da- arif kemal'den daha naif daha pürüssüzdür, tam bir vafi şiiri gibi;
"gömülmeyecek
doğurduğun sevgi
dizelere gömdüm
kardeş seni..."
ellerim
ellerim çok çekti
ellerime martılar konsun
gözlerim
gözlerim çok çekti
gözlerime güneş vursun
gömülmesin sevgi
dizelere göm
şair beni
beni toprak almasın
beni kefen sarmasın
üstüme taş konmasın
kalıt olsun sana sevgi
dizelere göm
şair beni
gün dediğin
güneş yitimi
ölüm dediğin
kurşun sıkımı
sevgi dediğin
evren bitimi
dizelere göm
şair beni..."
öncelikle sıcak karşılama için eyvallah... sadece kırmızı elma sözlük'te kullandığım kullanıcı adıdır ulrike meinhof., umarım anlamına da layık olabilirim. homofobik değilim. lgbti bireylerin özlük hakları konusunda ve varoluş mücadelelerinde sonuna kadar yanlarındayım, aynı dünyayı paylaştığım tüm ezilen, ötekileştirilen halklar ve azınlıkların da olduğu gibi!
öncelikle sıcak karşılama için eyvallah... sadece kırmızı elma sözlük'te kullandığım kullanıcı adıdır ulrike meinhof., umarım anlamına da layık olabilirim. homofobik değilim. lgbti bireylerin özlük hakları konusunda ve varoluş mücadelelerinde sonuna kadar yanlarındayım, aynı dünyayı paylaştığım tüm ezilen, ötekileştirilen halklar ve azınlıkların da olduğu gibi!
'kan bağı ayak bağıdır.' tespitinin öznesi. toplumun en küçük takozu, önümüze çıkan ilk engebe. sevmek ya da sevmemek bambaşka bir olay fakat bu mevhumdan sıyrılmak büyütüyor insanı. bencilce ideallerini tatmin etme, aksi halde hayal kırıklığına sebebiyet verme ise en yaygın çocukluk travması. ait ya da dahil değilsek birey olarak bir parçası kabul edilemeyeceğimiz toplumu ufalayıp, kırıntılarını güvercinlere atalım bence.