gelmiş geçmiş en iyi türkçe dizeler

24 Entry Daha
bende tarçın sende ıhlamur kokusu

yürürüz başkentin sokaklarında

bir nehir şu tutuk konuşan cumartesi

üstünde iki yonga: çarşamba, bir de cuma

ayrılık lafları etme sevgilim

önümüz temmuz önümüz ağustos nasıl olsa

kolkola yürüyoruz tek tük öpüşüyoruz

sonra ayrılıyoruz korkuyoruz da

kimi zaman neden kalabalığın içinde duruyoruz da

kimi zaman bir köşe arıyoruz en sapa

işimiz mi yok, şu akay'a sapalım istersen

istersen garson girelim ilkyazın gazinosuna

börekçi! diye bağır istersen şurda

kısmet çıkar -sanırım- emek'te oturan kıza

abiler! abiler! diye bir şey satayım ben

mendilim kalmamış kağıt peçete yok mu çantanda?

üç peseta gibi bir paraya dondurma yemiştim

madrid'te yemiştim, ve çatılardan kanguru akıyordu

londra'da

seversin mi beni, doğru söyle ama? - sigara?

ne eflatun etin var, yanarca mı yanarca

inan selimiye'nin minareleri gibisin

her seferinde başka yoldan çıkılır nirvanaya

cemal süreya
33 Entry Daha