her gündemde konuyu lgbti meselesine getiren aktivist

işte ben buyum. irfan değirmenci'ye üzüldüm, birini sırf işinden düşünceleri nedeni ile atılması kabul edilir değil. ancak, "hayır" demesinin nedenleri arasında neden "lgbti'ler" yok diye bir tweet atınca, bana arkadaşlarım böyle bir eleştiri getirdi. memleket boktan ben götümü düşünüyormuşum. irfan değirmenci romanlara da bir şey dememiş, o zaman romanlar da senin gibi davransınmış. soğutuyormuşum milleti. resmen hakarete varan eleştiriler yedim twitterımdan. amcam bile aradı lan.
evet her gündemde yok sayılan lgbtileri getirmek benim görevim gibi hissetmemin kendisine kurulan tepki bir homofobi değil mi? yoksa biraz abartiyorum mu diyorum? hayır kampanyası yaparken seksist ve homofobik olmamalarını talep etmem çok mu? neyse, mesela ben yılmaz özdil'in seksist konuşmalarına ses çıkartmayayım mı yani?
bir kampanyayı da yok sayılan canım lgbti'leri de görmezden gelmeyerek örgütlensin o zaman.
herkes en önce kendi varoluş mücadelesini veriyor. yukarıda bahsi geçen durum gibi diğer sorunların yaşandığı durumlarda kimse oturup başkasının derdini düşünmez. haliyle var olan bir problemde de lgbti bir bireyin lgbti detayına değinmesi kadar normal bir durum yoktur. herkes kendi işini en iyi şekilde yaparsa bu dünya düzeni iyileşme sürecine girecektir. bu sebeple mevcut bir probleme lgbti problemlerini artı olarak belirterek eklemek gayet bir lgbti bireyin gereğidir. bu kendini kurtarmaya çalışmak değildir, kurtuluşun bir parçası olabilmektir. çünkü sen değinmediğinde bu problemler gölgede kalacaktır, üstü örtülecektir. değinmedik sorun kalmayıncaya kadar bütün sorun yaşayanlar her daim seslerini duyurmalıdırlar.