homofobiyi sevgiyle bitirmek

gofrettin'e içimdeki homofobik insanı gösterdiği için teşekkür etmem gerektiğini anladığım başlık.
çok güzel fantastik düşünce.
gofrettin'in yazılarından anladığım*, bisikletle barış turuna çıkarak eylem yapan gelin kıyafetli kadının tecavüze uğrayıp öldürülmesinde de suç kadındadır. çünkü gelinlik görünce hayvana dönüşen katilini, kendisi yaratmıştır. halbuki daha önceden nerede yanlış yaptığını, nasıl eylem yapması gerektiğini, bir bayan olarak kırıtıp kırıtmaması gerektiğini katiline sorması gerekliydi.
kaldı ki bu işler heteroseksüeller arasında böyle iken, kraldan çok kralcı olan homofobik eşcinsellerin, kırıtan, feminen olan geyleri her şeyin sorumlusu olarak görmesi hiç şaşırtıcı değildir.
ne yazık ki mümkün değildir. değildir çünkü bazı insanlar ölmedikçe homofobi hiçbir zaman tamamen yok olmayacak.

biz istediğimiz kadar sevgi dolu olalım onlar için "götten sikişen" günahkarlardan başka bir şey değiliz. çünkü böyle öğrenmişler. adam gelmiş 50 küsür yaşına, bu adamın kemikleşmiş düşüncesini değiştiremezsin ki... yeni gelen jenerasyon daha duyarlı ve bilinçli. onlarında böyle olmalarının sebebi zaten eşcinsellerin sevgi dolu olmalarıyla alakalı değil. çünkü yeni dünya düzeniyle yetişiyorlar.
arkadaş ortamında bir şekilde muhattap olmak zorunda kaldığım fobikle başardığım eylem, bakınız anlatıyorum;

o sıralar kendisini heteroseksüel zanneden lezbiyen arkadaşımın evindeydik, bu fobikte kıza yavşamaya çalışıyordu. alkolün etkisiyle lezbiyenimiz saat 3 suları uyumuş daha doğrusu sızmıştı. ama asla yan yana gelmek istemediğim fobik ve ben içki içmeye devam ediyorduk büyük bir sessizlik içinde. sonrasında bir şekilde konu dönüp dolaşıp eşcinseliğe geliyordu ama ben bir şekilde geçiştiriyordum. en son bak kardeşim diyip anlatmaya ve aklında ki soruları cevaplamaya başladım. sohbetimiz bitiren evdeki alkolün bitmesi ve saatin 7 olmasıyla havanın aydınlanmasıydı. ama o akşam ben ve fobik lezbiyen arkadaşımızın king boy yatağında aramızda herhangi bir çekim olmadan kardeş kardeş sarılıp uyuduk.

sanırım 4-5 saat harcayınca bu olabiliyor
asla olamayacak şeydir. homofobik insanların çoğu, sevgi nedir bilmez. onlar için; sevgi, aşk, seks, ihtiras gibi kavramlar sadece karşı cinsleriyle yapılır. bir eşcinselin ona söylediği her şey sinirlendirir, ona yavşadığını düşündürtür.

bu gibi insanlara sevgi verilmesi gerektiğini düşünmüyorum. karşısındakini sevmeyen bir insan sevgiden ne anlar?
sevgi ile biten şey çok az hatta yok gibi. sanırım anlaşıldı.
matrix filminde dönen bir muhabbeti hatırlattı bu başlık. her şeyin bir negatifi oluşu anlatılıyordu. her bir olgu için, güç dengesinin yer yüzündeki konumlanışından bahsediliyordu. hasılı,, eşcinselliğin negatifi ne ola ki ezilip, onursuzlaştırılıyor. pozisyon alıp savaşmak lazım gelir bu negatifle. zira lütfedip bizi hoş karşılayacakları günü beklemek baştan özümüze hakaret oluyor. yola ezik çıkanın da gün sonuna umutla bakması beyhude olsa gerek. savaşmak mühim hocam. bilinçli.
polyannacılığın tepe noktası ve ütopik düşüncenin buluşmuş hali.