çocukken bu şarkının klibine doğrudan bakamazdım. hani güneş gören vampir olur ya öyle gözlerimi kaçırırdım. nasıl utanırdım. zaten sözlerini bir türlü aklım almazdı. nasıl lan. 404 not found falan verirdim. sonra büyüyünce anlıyorsun. helal olsun sezen'e, o yıllarda neler başarmış.
tamamı 17 yaşındaki hamile kızını öldüren anne olacaktı ama benim için bir annenin sadece kızını öldürmesi bile kötü bir şey. ne kızın 17 yaşında olması ne de kızın hamile olması durumun boktanlığını kurtarmıyor ya da daha boktan hale sokmuyor. durum baştan sona boktan. bir anne kızını öldürüyor. elbette anadolu'da kızın hamile olmasını haklı bir sebep olarak görecek bir sürü anadolu çomarı vardır. ama bu 2015 yılında, tam türkiye'ye yakışır haberdi.
öz anne kızını komşusundan aldığında tabanca ile, komşudan tuz ister gibi kızın hamile olduğunu öğrenir öğrenmez, hamile kızını vurdu.
nasıl bir gezegende yaşıyor bilmiyorum ama yaşadığı gezegenin benim yaşadığım ülkeyle hiç alakası olmadığına eminim. o da öyle, onun kadın formundaki versiyonu ayşe arman'da öyle. ne zaman aşırı, uç, yaşadığım gerçeklerden uzak bir röportaj okusam hep ayşe arman'a aitti. şimdi bu iki güzel insan bir araya gelmişler ve kadınların geylerle evlendiği, kadınların erkekler için terk edildiği, kadınların kocalarıyla gey barlara gittikleri inanılmaz bir röportaja imza atmışlar. insan gerçekten hayret ediyor.
tamam bu tarz şeyler elbette oluyor. olmuyor demiyorum. evli geyler, karısıyla grup seks yapan biseksüellerden etrafta bir sürü var. ama röportaj öyle bir havada geçmiş ki "bütün erkekler aslında geyde toplum baskısı yüzünde kadınlarla yatıyorlar" hissi uyandırdı bende. yazarcığımıza göre artık toplum bu tarz şeyleri aşmış. inanabiliyor musun? daha bu akşam haberlerde 17 yaşındaki kızını hamile diye öldüren bir anneyi dinlemişken birden bire bu adam toplumun seks kavramını aştığını söylüyor.*
ilkokul 2. sınıftayken ailem e-kolayın internet paketlerinden almıştı. hani şu kartı kazıyıp, şifreyi girerek internete bağlandığınız kartlar var ya, işte o kartlar. evet, bir zamanlar hayat zordu. neyse. ben o yaşlarda deli şirinler hayranıyım. sabah akşam şirinler dergisi okuyup, şirinler izleyip, kendi kendime yaptığım şirinler köyümde şrinler oyuncaklarımla oynuyorum. ben şirinler dergisinde www.smurfs.com diye bunların internet sitelerini gördüm. tabii ilkokul ikinci sınıf, artık nasıl yazdıysam karşıma lezbiyen porno sitesi açıldı. bir an gözüm döndü, sonra korkup kapattım. sonra o akşam tekrar girip baktığımı hatırlıyorum. o yaşta da ne anladıysam artık... bayağı hoşuma gittiğini hatırlıyorum. gerçekten.
bunu anıyı düşündükçe aklıma hep şu geliyor, ben sonradan mı eşcinsel oldum?
yaş: 22 karakter: boktan hayatı olanların başkanı olabilirim. en zor durumları gördüm, nasıl hayatta kalacağınızı söyleyebilirim. dertleşebileceği mevzular: her konu mekan: internetin ulaştığı her yer
argoda, kadının veya bizim açımızdan pasif eşcinselin; erkeğe veya aktif eşcinsele "vajinasını veya götünü" kullanmasına izin vermesi olarak kullanılır. neden? çünkü erkek veya aktif eşcinsel verileni alır ve ona sahip olur. oysa hepimiz çok iyi biliyoruz ki kadın veya pasif eşcinsele penis "verilir" ve onu içine alır. eğer saçma sapan, uğur ışılak zihniyetliler, bir sahip olma durumu düşünecekse, sahip olan taraf kadındır veya pasif eşcinseldir.
sezen aksu tarafından, izmir'de bir pavyonda şarkı söylerken keşfedilmiştir. sezen aksu, kendisini evine alıp beslemiştir. giydirip, eğitmiştir. vokalisti etmiştir. o ne yapmıştır, sezen aksu'nun erkek arkadaşı uzay heparı ile yatmıştır. sezen aksu, derhal kadını evden kovmuş. sezen aksu tarafından terk edilen uzay heparı ise başka bir kadınla evlenmiş ama onunla da mutlu olamamış. 1994 senesinde demet akbağ'ın arabasında arkadan çarparak vefat etmiş.
bu arada sezen aksu'nun pavyondan tilbe'yi keşfetmesi 1991 senesinde oluyor. tilbe'nin, heparı ile sevişmesi 1992 senesinde. 1994'ü biliyorsunuz zaten.
sezen aksu, tilbe olayından sonra bu şarkıyı yazıyor:
tilbe ise heparının ölümünden sonra bu şarkının adını taşıyan albümü çıkardı ve büyük sükse yaptı. sonra tabii bu kadar başarılı olmadı.
tilbe'de sezen'in onu alma beni al şarkısına cevaben şu şarkıyı yazmış:
çalışanlarda böyle bir şey var mı bilmiyorum ama benimde içlerinde bulunduğum bir kampüs dolusu insan sıkıntıdan patlamak üzereyiz. yorucu bir seneyi daha geride bıraktık. sınavlarımız için elimizden gelenin en iyisini yaptık. sınavlar bitti ve biz birden "aman allah'ım şimdi ne yapacağız" moduna girdik. çünkü pek çok öğrencinin bildiği üzere dersler, yapılacak yığınlar ödevler ve geçilmesi gereken yığınla sınav varken hepimizin yapacak işi gücü vardır. "şu diziyi bitirsem, şu oyunu geçsem, şu kitabı okusam" gibisinden. ne hikmetse dönem sonunda bunların hiç birisi aklımıza gelmez.
kalıpları sevmiyorum. gereksiz sıfatları beni hep çok yoruyor. ben bir erkeğim. kadınlardan hoşlanan erkeklerden farklı değilim ama ne yazık ki onlar kendilerini tanıtmak için "heteroseksüel" gibi uzun-yorucu sıfatlar kullanmazken bizler kendimi sıfatların altına sokmak zorunda bırakıyoruz.
ben kısaca "erkeklerden hoşlanıyorum" diyorum. gene bir heteroseksüel gibi "ben normalim, erkeklerden hoşlanıyorum" demiyorum, bakın.
porno pişmanlıktır. gerçekten.zaman kaybıdır. enerji israfıdır. sosyalleşmenize en büyük engeldir. bir ilişki yaşayacağıma ne gerek var pornomu izler otuz-birimi çekerim diyen insanların sayısı her geçen gün artmaktadır.
özellikle 720p pornoların türediği şu yıllarda, bağımlıları ampülün etrafına üşüşen ağustos böcekleri gibi kendilerini pornodan alamazlar.
aynı zamanda porno izleyen insan tatminsizleşmeye başlar. pornoda izledikleri, her geçen gün yetersiz gelmeye başlar. sıkılır. olayı şöyle ele alalım siz aynı kurguyu tekrar ve tekrar izlemek ister misiniz? aynı konuya sahip filmler için "x filmi y'den esinlenmiş" demez misiniz? daha farklı şeyler izlemek istemez misiniz? bu yüzden porno sitelerinde son zamanlar yeni porno türleri ortaya çıkmaya başladı. işemeli-sıçmalı, acı çektirmeli, ensest pornolara olan talep arttı. isteyen istediğini izlesin benim umurumda değil ancak bir insanın normal seksten sıkılması gerçekten üzücü. özellikle sıkılacak kadar deneyim yaşamadan.
sıkılmak demişken, yapılan araştırmaya göre porno izleyen insanları, sıklıklarına göre cinsel performanslarını kaybediyorlar. sanırım bu da tamamen yukarıda söylediğim şeyle alakalı. insanlar seksten sıkılıyorlar. sıkıldığı şeyler içinde efor sarf etmek istemiyorlar.
porno izlemeyin. en azından azaltın. sevgilileriniz olsun. korunmayı unutmayın.***
emanet oyları inkar etmiyor. mutlaka vardır. ancak bu emanet oylar barajı geçmesine sebep olmamıştır. zira chp'nin ve mhp'ni oyları yerinde. güneydoğu ve doğu anadolu bölgelerine bakıyorsun, hdp ezmiş geçmiş. oralardan zaten chp'ye oy çıkmadığı bilinen bir gerçek. burada bir kürt birleşmesi görüyoruz. bunun da sebebi akp'nin gerçek yüzünü göre muhafazakar kürtlerin hdp'ye geçmesinde katkısı büyüktür. adam diyarbakır'da akp'nin oylarını yüzde 14'e düşürmüş. yani. evet.
gzone röportajını sonuna kadar okudum. adettendir, bu tarz ünlülere genelde "çocuğun eşcinsel olsa tepkiniz ne olurdu?" diye sorarlar, demet hanım'a sormamışlar. kasıtlı mı değil mi emin değilim. ama buna vereceği cevabı gerçekten merak ediyorum. biliyorsunuz kendisi evlendikten sonra, yani büyük hayali evli/mutlu/çocuklu olayını gerçekleştirdikten sonra sahnesini değiştirmiş bir isim. giydiği kostümlerden sahne koreografisine kadar muhafazakarlaştı. belli ki okan bey'in sözünden çıkmıyor. bir otoriteye girmekte sorun görmüyor. şimdi bu parti kurun başkanı olayı sözleri falanda bana hiç inandırıcı gelmiyor. hele kıskandığınız bir isim var mı sorusuna verdiği cevap, tam demet akalın şarkılarına yakışır cinstendi. o nasıl bir egodur. sen hadi kendi jenerasyonunu geçtim, hande yener, cart curt, eski jenerasyondan bile mi birini kıskanmazsın? madonna bile şunu bunu kıskandım diyebiliyorken, ki bu kadın gerçek anlamda kadın/lgbt haklarının simgesi haline gelmiş birisi, demet hanım'ın bu ben güçlü kadınım tavırlarını çok samimiyetsiz buluyorum. hele eşcinsellerin en çok sevdiği şarkıcılardan birisi kısmına ayar oldum. neye göre/kime göre? hadi diyelim ki en çok dinlenen sanatçı, sırf bu yüzden lgbt kraliçesi demek mümkün mü? bu kadın lgbt hareketi için ne yapmış bugüne kadar? ne bileyim ikisini de sevmem ama bana kalırsa bir hande yener bu sıfatı daha çok hakediyor. hepsini geçtim sezen aksu diye bir gerçek var. bu kadın yurt dışında madonna neyse türkiye'de lgbt ve kadın hareketi için o'dur. müziğini zerre sevmem. şimdiye kadar spor salonunda, plajda, barda mecburiyetten dinlemesem hayatta aramam. ama kraliçem ilan edildi. subravo!
not: fazla atar yapmış olabilirim. bazen gereksiz atar yapıyorum. genelde sabahladığım zaman. şimdi neden bu kadına bu kadar kızdım bilmiyorum. belki "lgbt kraliçesi" gibi abuk sabuk bir başlık bu kadar sinirlendirdi. aman neyse.
her ne kadar 13-14 cm'e large diye gezen beyler sahalarda olsa da kutuyu açınca hep mediuma merhaba diyoruz. seks içerikli bir başlık açtığım için iran ahlak polislerinden özür diliyorum ama bence güzel tartışılabilir bir konu. sanırım bu orta asya ile alakalı olabilir. yani asya pornolarında hep küçük penisli beyler var. hatta straight asya pornolarında penislerine sansür bile yapıyorlar. belki orayla alakalı olabilir. ha belki anadolu'daki araplarla, kürtlerle, lazlarla, ermenilerle, rumlarla karışmasalardı bu penis bence 8-9 cm'i geçemezdi. bir diğer tahminim de çok fazla at sırtında gezdikleri için olabilir. penise baskı yapınca penis gelişmek istememiştir. at sırtından indiklerinden beri evrimsel olarak penis irileşiyor olabilir. bence arabayı bulana şükretmeleri gerek.
1. kötü davranın. evet bir insana kötü olmasını tavsiye ederken elbette allah'tan korkuyorum ama eğer siz bana bir erkeği parmağımda nasıl oynatırım diye soracak olursanız yalanda söyleyemem.
2. yatakta ne yaptığınızı bilin. evet, evet bu kısmı bana kalırsa ona kötü davranmanızdan bile önemli. çünkü burada verdiğiniz hazza göre size bağımlı kalacaktır. bağımlılıktan bahsediyorum. hani şu insanların kurtulmak için terapilere gittikleri bağımlılıklardan.
3. bakımlı olun. uzun yıllar "beni seven böyle sevsin yea, kimse için değişmem" adamı olarak yaşadım. sonra kestiğim tüm erkeklerin son derece bakımlı ve yakışıklı olduklarını göz önünde bulundurunca bir şeyleri değiştirmeye karar verdim. unutmayın, kadınlar biraz daha duygusal yaklaşırlar ama pek çok erkek için durum bunun tam tersidir. bizler olaya daha sığ yaklaşıyoruz. mal iyi mi, iyi. eh o zaman tanımaya değer.
4. uyumlu olun. evet bu bazı arkadaşlarda şu soruyu akla getirebilir, hem kötü olup hem uyumlu nasıl olabiliriz? kötü olmak için huzursuzluk çıkarmanıza gerek yok. adama sadece "sensiz çok güzel yaşarım ama sen bensiz yaşayamazsın" duygusunu hissettirin o zaten kendisini kötü hisseder. ama uyum işte bu çok önemli.
ama benim özel tavsiyemi isteyecek olursanız boş verin bunları. erkekleri parmağınızda oynatsanız ne oynatmasanız ne? bir tane olsun adam gibi olsun. onu da parmağınızda oynatmayın, parmaklarınızı kenetleyin.*
porno pişmanlıktır. gerçekten.zaman kaybıdır. enerji israfıdır. sosyalleşmenize en büyük engeldir. bir ilişki yaşayacağıma ne gerek var pornomu izler otuz-birimi çekerim diyen insanların sayısı her geçen gün artmaktadır.
özellikle 720p pornoların türediği şu yıllarda, bağımlıları ampülün etrafına üşüşen ağustos böcekleri gibi kendilerini pornodan alamazlar.
aynı zamanda porno izleyen insan tatminsizleşmeye başlar. pornoda izledikleri, her geçen gün yetersiz gelmeye başlar. sıkılır. olayı şöyle ele alalım siz aynı kurguyu tekrar ve tekrar izlemek ister misiniz? aynı konuya sahip filmler için "x filmi y'den esinlenmiş" demez misiniz? daha farklı şeyler izlemek istemez misiniz? bu yüzden porno sitelerinde son zamanlar yeni porno türleri ortaya çıkmaya başladı. işemeli-sıçmalı, acı çektirmeli, ensest pornolara olan talep arttı. isteyen istediğini izlesin benim umurumda değil ancak bir insanın normal seksten sıkılması gerçekten üzücü. özellikle sıkılacak kadar deneyim yaşamadan.
sıkılmak demişken, yapılan araştırmaya göre porno izleyen insanları, sıklıklarına göre cinsel performanslarını kaybediyorlar. sanırım bu da tamamen yukarıda söylediğim şeyle alakalı. insanlar seksten sıkılıyorlar. sıkıldığı şeyler içinde efor sarf etmek istemiyorlar.
porno izlemeyin. en azından azaltın. sevgilileriniz olsun. korunmayı unutmayın.***
muhtemelen millet birbirine çok fazla çemkirdiği içindir. ekşi'de de yazarlığım var ben bu sözlük kadar çemkirme hastalığına yakalanmış yazarların toplandığı bir yer görmedim. bir de lgbt'siniz bir de aynı kökenden geliyorsunuz. titreyin ve kendinize gelin. bırakın kim ne yazmak istiyorsa yazsın. adam seks mi yazmak istiyor, yazsın. adam din mi yazmak istiyor, yazsın. adam siyaset mi yazmak istiyor, yazsın.
bu iddianın muhattabı kimdir bilmiyorum. pek de umrum da değil ama iddianın ne kadar anlamsız olduğunu açıklamadan geçemeyeceğim.
şimdi ben bu gece gey bara gideceğim. diyelim. ve amacım tanıştığım birisiyle seks yapmak. diyelim. ama ben bu davranışın yanlış olduğuna inanıyorum. diyelim. bu gece gey bara her türlü edepsizliği yapıp, sahnede fütursuzca önüme çıkan her erkeğe kalçamı sürteceğim. diyelim. ama kesinlikle bunun doğru bir şey olduğuna inanmıyorum. ve bu yaptığımın yanlış bir şey olduğunu düşünüyorum, diyelim.
ertesi gün okul var. ertesi gün gerçek hayat var. şimdi ben sence gey bardaki gibi mi davranırım yoksa gerçek düşüncelerimi mi yaşarım.
yani derste birden bire kalkıp hocama domalmayacağımdan hepimiz eminiz değil mi?
bu da onun gibi bir şey. belki gey accountlar adamın gey barı ve belki ayı sözlük bahsettiğimiz adamın okulu. evi ne bileyim işte. öyle işte.
etrafımda sürekli bir starbucks çok pahalı eleştirisi var. hatta inanmazsınız bu eleştirilerin çoğu starbucks'a gidenler tarafından yapılıyor, özeleştiri.
neyse.
diğer kafelerdeki çay ve kahve fiyatlarına bakıyorum, çokta fark göremiyorum. yani eğer bir çay bahçesine veya dayılarla okey atabileceğiniz bir kahveye gitmek istemiyorsanız. üstelik burada yapılan kahvelerin tadı da güzel. en azından benim için.
çocukken bu şarkının klibine doğrudan bakamazdım. hani güneş gören vampir olur ya öyle gözlerimi kaçırırdım. nasıl utanırdım. zaten sözlerini bir türlü aklım almazdı. nasıl lan. 404 not found falan verirdim. sonra büyüyünce anlıyorsun. helal olsun sezen'e, o yıllarda neler başarmış.
düşük zekalı değiller. sadece bir sayısalcı ve eşit ağırlıkçı hiç sözel çalışmadan onların alanından da derece yapabildiği için böyle algılanıyor. sanki dersleri çok kolay da onların kafa basmıyor gibi. oysa durum öyle değil. sayısalcı çok çalışır, sözelci çok çalışmaz. ben hiç çok çalışan sözelci görmedim. bir diğer sebep de bence insanların doktorluk, avukatlık, eczacılık, diş hekimliği gibi meslekleri gözlerinde çok büyütüp televizyonculuk, edebiyatçılık, tarihçilik* gibi meslekleri küçük görmeleri. insanların bir doktor olmazsa bize kim bakar ama televizyoncu olsa ne olmasa ne kıvamında takılmaları. ha buna ben de katılıyorum ama insanların kalbini kırmaya ne gerek var.
ama zeka ile alakası yoktur. tamamen çalışmak, çalışmak ve daha çok çalışmak.
sezen aksu tarafından, izmir'de bir pavyonda şarkı söylerken keşfedilmiştir. sezen aksu, kendisini evine alıp beslemiştir. giydirip, eğitmiştir. vokalisti etmiştir. o ne yapmıştır, sezen aksu'nun erkek arkadaşı uzay heparı ile yatmıştır. sezen aksu, derhal kadını evden kovmuş. sezen aksu tarafından terk edilen uzay heparı ise başka bir kadınla evlenmiş ama onunla da mutlu olamamış. 1994 senesinde demet akbağ'ın arabasında arkadan çarparak vefat etmiş.
bu arada sezen aksu'nun pavyondan tilbe'yi keşfetmesi 1991 senesinde oluyor. tilbe'nin, heparı ile sevişmesi 1992 senesinde. 1994'ü biliyorsunuz zaten.
sezen aksu, tilbe olayından sonra bu şarkıyı yazıyor:
tilbe ise heparının ölümünden sonra bu şarkının adını taşıyan albümü çıkardı ve büyük sükse yaptı. sonra tabii bu kadar başarılı olmadı.
tilbe'de sezen'in onu alma beni al şarkısına cevaben şu şarkıyı yazmış:
bilge y
