içişleri bakanı. eşcinselliği "namussuzluk", "ahlaksızlık" ve "gayriinsanî durum" olarak gören kişi. bu tür şeyler iyi ya da kötü konuşuldukça tartışılmaya açılacak ve daha görünür hale gelecek, bu anlamda teşekkürü hak ediyor.
trajikomik açıklamaları ve insan-dışı tarzıyla komedide cem yılmazı solda sıfır bırakan, nefes alan ve aldığı nefesle bizim oksijenimizi tüketen bi şey, doğada ve mecliste tek hücreli organizma olarak bulunur, bin yıl yaşar! acaba hangi sözü daha saçma ve absürd diye bir yarışma yapılmasını talep ediyorum!
eşcisellik bi hastalık yada alışkanlık değildir....tanrının verdiği bi yaradılış seklidir.. -neden kadınlarla yatmıyorsun ..diyen bir adama -sen neden erkeklerle yatmıyordun dedim... -sevmiyorum hayatta yatmam dedi.. -bende dedim...
2 nisan'da karasu 2 hidroelektrik santrali'nda bir arıza çıkıyor. tedaş'tan 5 çalışan bir deniz bisikletine biniyorlar ve arızayı gidermek için gölette ilerliyorlar. deniz bisikleti buzlara çarpıp alabora oluyor. 5 işçi orda hayatını kaybediyor. 16.30 sularında meydana gelen bu olaydan 3 saat sonra kurtarma çalışması yapılıyor. soruşturma açılıyor ve hâlâ da devam ediyor.
olaydan birkaç gün sonra içişleri bakanı incelemelerde bulunmak için erzurum'un aşkale ilçesine gidiyor. her şey bu "incelemeler"den sonra zuhur eyliyor.
bir vatandaş; 60 yaşında bir adam, idris naim şahin bey'in karşısına geçiyor ve "geldiğinize çok sevindim!" diyor. idris naim şahin bey durur mu? durmaz. yapıştırıyor bu küstaha cevabını: "sevindindiğini nasıl anlayayım? hele bir takla at da görelim. çal bakayım davulcu." 60 yaşındaki adam da sevincini göstermek için davul zurna eşliğinde oynamaya başlıyor. içişleri bakanı da bu oyuna alkış tutarak eşlik ediyor.
idris naim şahin bey'in harikulade işlerinden ne ilki, ne de sonuncusu bu. sen kalk, 5 işçinin hayatını kaybetmesi ardından böyle işlere kalkış. neresinden tutsan elinde kalıyor yeminle.
bakan. içişlerine bakıyor. yıl olmuş 2012, idris naim bey hala bakıyor... demek ki onun baktığı yerden herşey daha farklı görünüyor ki, bakmaya devam ediyor... türkiyede günler, acılarla, kederlerle, kinle, nefretle yüklü bir tren katarı gibi geçip gidiyor. o oturduğu yerden trene bakıyor. içimizden, bu tren bir yerde duvara çarpacak diye geçiyor... sadece bakan, bakmaya devam ediyor.
meclis içişleri komisyonunda belediye ile ilgili kanunlar görüşülürken nasıl olduysa konuyu atatürk tartışmasına çeviren zat-ı namuhteremdir. yılların çevir kazı yanmasın ifadesindeki kaz'ı gaz yapması bi yana tartıştığı milletvekilinin atatürk sevgisini ölçmeye çalışması türkiye'nin siyasi gazetelerini bile kara mizah dergilerine çevirmiştir.
kardan adam
tunatuan
dark bear
bodurayi
anahtar