irem derici

18 Entry Daha
bir kez daha 'babası reklamcı olmasaydı bu kadar popüler olmazdı' ya da ' hulusi dericinin en iyi reklam kampanyası' yazılarını okursam söyleyenin ağzına tuvalet terliğiyle vuracağım. tamam çok iyi olmayabilir ama çok kötü de değil. sonuçta türk pop müziğinin hali ortada ve çoğu şarkısı bu ortalamanın bir tık üzerinde.

o ses türkiyenin performanslarını izlememe rağmen ikinci teklisinin çıkışından çok sonra öğrendim yarışmadan elendiğini.
ancak bu ikinci teklisi kendinden nefret etme sebebimdir. düşünün yaz günü içiniz kıpır kıpır, bir sahil beldesindesiniz, konakladığınız arkadaşınızın evinde tv yok, internet yok, eğlenmek için bulabildiğiniz tek şey analog bir radyo. ve her dakika başı kadının biri çıkıp düşler ülkesinin gelgit akıllısıyım diye ağlanıyor. içimiz kıyılmıştı.

sonra sevgi olsun taştan olsun ile küçük bir kırılma yaşasam da asıl kırılma zorun ne sevgilim ile oldu. tabi her müzik ile ilgili entrymde bahsetmeye yemin ettiğim emrah karaduman sayesinde bu da. arkasından bir neşet ertaş şarkısını yeniden yorumladı ama bence bu yapmaması gereken bir hareketti. zira bunun kariyerine hiç bir katkısı yok.

iki üç ayda bir piyasaya şarkı çıkarmayı adet edindiği üzere nisanda kalbimin tek sahibine teklisini çıkardı. mainstream şeylere olan alerjimden dolayı bu şarkıdan uzun bir süre uzak durdum. ta ki önceki gün özel araçla şehirler arası yolculuk yapana kadar. ortamdan kendini izole edemediğinden birçok kez dinlemek zorunda kaldım şarkıyı. sanırım stockholm sendromu durumu bu. bir de duygusal karmaşıklıkla beraber şarkı birden güzel gelmeye başladı. bu etki evde de devam edince, bir de artık aynı şarkıları dinlemekten sıkıldığımdan diğer şarkılarını dinleyeyim dedim. karşıma bir miyiz ve nabza göre şerbet şarkıları çıktı.

ve artık bir irem derici severdim.

(bkz: bu da böyle bir anımdı)

edit: bir de rıza esendemir ile sevgiliymişler ya.*
6 Entry Daha