istanbul'daki insan nüfusunun azalması gerekliliği

şöyle bir yarısı kadar. lütfen.

evimden kadıköy'e gitmem geçen sene maksimum 45 dakika sürerdi, ki teknik olarak o bile fazla. çünkü teknik olarak ben de kadıköy'de oturuyorum. harita öyle diyor ya. ama neyse, alışmıştım ben buna tabi, çekiyordum yolu, ama bu sene ne olduysa oldu (yol çalışmaları + inşaatlar oldu yani, ardı arkası kesilmeden oldular hem de), yolum yarım saat daha uzadı. artık deniz yoluyla gidemeyeceğim günler okula gitmekten korkuyorum. trafiğin boş olduğu tek saat gecenin üçü. mesela babam ehliyet almam için baskı kuruyor, ama anlamıyor ki ben yola çıksam üç güne kalmadan katil olurum.
evet kesinlikle katılıyorum. max 5 sene sonra komple ülkeyi terk edeceğim için -1 beni sayabilirsiniz.

seda sayan'ın sözünü biraz çevirelim, ' çıkın, çıkın gidin anam!'
bence insan sayısı yeterince az..
kentsel dönüşümle adeta new york olma yolunda hızla ilerleyen bir şehir haline gelen istanbul'un adeta mimari ve estetik harikası olan lüks yaşam alanlarında oluşacak boş kontenjan problemini açıklayamayan anlamlı ama yetersiz temenni. eğer fikrin sahibi havaalanına beş dakika mesafedeki lüks bir konuta hemen taşınsaydı dilediği zaman destinasyonunu ister şehir dışı, ister yurt dışına çevirerek nüfusu azaltabilirdi.

(bkz: yaşam alanı)
(bkz: steril yaşam)
tesadüf eseri okuduğum bir yazıda istanbul da yaşayanlar izmir'i sakinliği sebebi ile tercih ettikleri için, izmir hızlı bir şekilde istanbullu göçüne maruz kalmış, bu rakam 2015 de 16 bin 129 kişi olarak belirtilmiş. diyorum ki; gelmeyin yer kalmadı burada.