jeton

bir döneme damgasını vurmuş, ergen gençlerin gözünde reşat altını kadar değerli, sigara gibi otlakçılığı yapılan, gençlerin uğruna ilk üçkağıtçılık deneyimlerini pratik ettikleri madeni zımbırtı.

kâh atari salonunda street fighter oynayabilmek, kâh uzaktaki arkadaşlara telefon edebilmek için muhtaç olduğumuz, boğazımızdan kısarak aldığımız ve cebimizdeki varlığıyla içimizi ısıtan en değerli madendi jeton.

büyük, orta ve küçük boy olmak üzere üç adetti.

not: bu arada kanunen arabaların trafik çantasında hala jeton bulundurma zorunluluğu vardır. elinizdeki telefonun über akıllı 1000 euroluk bir zımbırtı olması bu gerçeği değiştirmiyor. her ne kadar artık jetonlu telefonlar olmasa da, jeton, teknolojiyle olan mücadelesinden vazgeçmiyor.
köşelisi denk gelirse pollyanna bile durumu yuvarlatamaz/yumuşatamaz.
köşelileri vardır, bazen düşmediği gözlenebilir.
seksenli yıllarda ankarada jeton burger vardı mcdonalds idi bir nevi. çok havalıydın oraya gidiyorsan...