lgbti'yi kabul etmemek

bazı kendini bilmez yazarlarımızın ayı sözlük gibi bir sözlükte verdikleri beyanat.

bu kafalara nasıl ulaşıyorsunuz anlamıyorum. bu kadar insan toplumdan soyutlanırken, tacizlere tecavüzlere uğrarken, cinayetlere kurban giderken, meydanlara çıkıp az da olsa bir bilinç yaratabilmek için cop gaz yerken, sen kimsin de böyle konuşabiliyorsun ??

sikerler adamı!

ilk olarak düzgün ifadeler kullanarak düşüncelerinizi belirttiğinizde hiç bir sorun ortaya çıkmaz. derdinizi görüşünüzü söylersiniz. ki bizim gibi eşcinsel bireyler sizin de bahsettiğiniz gibi toplum tarafından öetikleştirilmeyi iliklerimize kadar yaşadığımız için hoşgörü ve saygı konusunda daha bir gelişmişiz.

söylenilenlerde doğru yanlış bir sürü şey olsa da lgbti'yi kabul etmemek çok mantıklı bir söylem değil. lgbti eşcinsel bireylerin bütününü tanımlayan bir kavram. eşcinsellik doğada ve canlıların varoluşundan beri olan ve belgelenen bir kavram. yani sonradan kurulan bir örgüt veya bir hareket değil.

lgbti örgütlerinin eylemlerini, yapılan çalışmaları desteklemiyor olabilirsiniz. bu daha mantıklı. bu da kısacık şort giyen, "aşk örgütlenmektir" çantası takan bireyleri hoş görmemenizi açıklar. ama kime ne ?? o bireyler toplumda yanlış algı yaratıyor, yanlış imaj çiziyor diye öyle giyinmesin mi ? içinden geldiği gibi giyinmek, konuşmak davranmak herkesin hakkıdır. bu şekilde düşünecek olursak trans bireyleri direk kaldırıp çöpe atmak gerek ki en çok eziyeti o insanlar çekiyor.

kafalardaki düşünceler güzel güzel kendi perspektifimizden açıklandığında her şey yolunda olmuyor. toplumun yaptığını biz de kendi içimizde yapıyoruz. birbirimizi ayrıştırıyoruz. en büyük homofobi'yi yine biz eşcinseller yapıyoruz. biz bile bu seviyedeysek toplumun yaptıklarına bir şey diyemeyiz o zaman. bu çok yanlış.

herkes istediği hayatı yaşasın, istediğini giyip, istediği gibi konuşsun. siz de istediğiniz gibi yaşayın. ama saygılı olalım.

norveç, isveç, kanada gibi lgbti hakları açısından dünyanın en rahat ülkelerinde bile lgbti bireylere ayrımcılık yaşanıyorken türkiye gibi bir ülkede "neden aileme arkadaşlarıma rahatça söyleyrmiyorum dışlanıyorum" diye hesap sormak çok yanlış. bu hep vardı zaten. insanların çabası bunun bir nebze de olsa değişmesi. yoksa 2-3 defa onur yürüyüşü oldu diye ya da o yürüyüşte insanlar öpüştü diye toplum taradından alınan bir tavır değil bu. her zaman vardı. bu baskının sebebi olarak da yürüyüşleri sebep göstermek doğru değil.

ayrıca "piyasa" daki bir çok insanın cinsel açlıkla sosyal mecralara ve barlara kendini atması herkesin öyle olduğu anlamına gelmiyor. atabilir de orası ayrı mesele ama kimse gay bara gitti vs diye "genelleme" yapıp 'kültürlü bilgili kimse yok' diyemez. kitabı kapağına bakarak değerlendirmekten başka bir şey değildir bu. herkesin kültürü kendine. alnımızda okuduğumuz kitap sayısını, izlediğimiz film sayısını gösteren bir sayaç yok. yani bütün bunların hepsi genellemelerden ibaret.

sonuç olarak salın ya. herkes istediği gibi yaşasın. istediğini söylesin, giysin. ama genelleme yapmasın. kimseyi dışlamasın. kendini güzel ifade etsin. güzel güzel takılsın.